Türkiye Ekonomisine İlişkin Son Değerlendirme

Türkiye Ekonomisine İlişkin Son Değerlendirme

Solutions'tan Bennett, 'de büyümenin güçlü kaldığını ancak yavaşlayan ve gevşek maliye politikasının riskleri artırdığını söyledi.

18.11.2025 18:41

Fitch Solutions BMI makroekonomisti James Bennett, Bloomberg HT’ye yaptığı değerlendirmede Türkiye ekonomisindeki güncel görünümü analiz etti.

Bennett’e göre büyüme kısa vadede güçlü bir seyir izlemeye devam ederken, fiyat istikrarı tarafında beklenen hızda bir iyileşme yaşanmıyor. Özellikle dezenflasyon sürecindeki belirgin yavaşlama dikkat çekiyor.

“İniş Yok” Senaryosu Baz Alındı

Bennett, kuruluşun son raporunda Türkiye için “iniş-yok” (no-landing) senaryosunun ana beklenti haline geldiğini ifade etti. Bu senaryoya göre hükümet büyümeyi destekleyici politikalara devam ederken, enflasyonun yüzde 25’in altına düşmesinin önümüzdeki dönemde zor göründüğü belirtiliyor. Yani ekonomik aktivite güçlü kalsa da fiyat baskılarının kalıcı şekilde gevşemesi beklenenden daha uzun sürebilir.

Mali Disiplin ve Kredi Büyümesi Endişelendiriyor

Bennett, maliye politikasının yeterince sıkı olmadığına değinerek bütçe açığının 2024 seviyelerine yakın seyrini koruduğunu söyledi. Kamu maliyesindeki bu tablo, dezenflasyon sürecindeki kırılganlığı artıran unsurlardan biri olarak öne çıkıyor.

Öte yandan banka kredilerinin aylık yüzde 2 civarında büyümeye devam etmesi, iç talebi güçlü tutarken enflasyonist baskıların düşmesini engelliyor. Hem manşet hem çekirdek enflasyonun aylık yüzde 1,5'in altına inmemesi ise fiyatlama davranışlarının henüz istenen düzeye gelmediğini gösteriyor.

Piyasalarda Algı Riski

Bennett, piyasa algısındaki olası değişimlere de dikkat çekti. Eğer yatırımcılar enflasyondaki düşüşün durduğunu düşünmeye başlarsa, bunun Türk lirası ve TL cinsi tahvillerde sert satışları tetikleyebileceğini belirtti. Analiste göre bu kırılganlık, kısa vadeli ekonomi politikasının karşılaşabileceği en kritik risklerden biri.

Yapısal Reform Takvimi Baskı Altında

Hükümetin Orta Vadeli Program’da (OVP) 2026 Haziran’ında “yapısal dönüşüm aşaması”na geçme planını da yorumlayan Bennett, mevcut koşulların bu geçişi desteklemediğini söyledi. Dezenflasyonun duraksaması, yüksek bütçe açığı ve Merkez Bankası rezervlerindeki zayıf görünüm, programın üçüncü aşamasına geçişi zorlaştıran başlıca faktörler olarak sıralandı.

Bennett ayrıca 2028 yerine 2027’de erken seçim yapılabileceğine dair beklentilerin, hükümetin sıkı maliye politikasını sürdürmesini daha da zorlaştırdığını vurguladı.

 Yabancı Sermaye İlgisi Artıyor Ancak Zayıf

Türkiye’ye yönelik yabancı yatırımcı ilgisinin son dönemde yeniden güçlenmeye başladığını belirten Bennett, buna rağmen girişlerin hâlen sınırlı kaldığını söyledi. Kalıcı ve güçlü sermaye akımlarının, ancak makro ekonomik istikrarın sağlanması, enflasyonun kalıcı olarak düşmesi ve OVP hedeflerinin gerçekleşmesiyle mümkün olabileceğini ifade etti.

Türkiye’nin jeopolitik konumu, güçlü sanayi altyapısı ve genç nüfusu sayesinde uzun vadeli yatırım açısından önemli fırsatlar sunduğunu belirten Bennett, buna karşılık yüksek işgücü maliyetleri ve TL’nin aşırı değerli seviyelerde bulunmasının rekabet gücünü zayıflattığını söyledi.

Sıradaki Haber Yükleniyor