ABD Başkanı Donald Trump, ikinci başkanlık döneminin ilk büyük yurt dışı ziyaretine Orta Doğu’dan başladı. 13-16 Mayıs tarihleri arasında gerçekleşen tur, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Katar’ı kapsıyor. Bu kapsamda ilk durak Riyad olurken, Trump’ın gelişi büyük bir ilgiyle karşılandı. Air Force One uçağına Suudi F-15 savaş uçakları eşlik ederken, geliş anı ülke genelinde dev ekranlardan canlı yayınlandı.
Trump'ın Körfez Turunda Hangi Konular Gündemde?
Trump’ın Körfez turu yalnızca diplomatik temaslarla sınırlı değil; ziyaretin odağında milyarlarca dolarlık ticaret ve savunma anlaşmaları yer alıyor. ABD ve Suudi Arabistan arasında enerji yatırımları, ileri teknoloji iş birlikleri ve silah satışlarını kapsayan stratejik mutabakatların duyurulması bekleniyor.
Beyaz Saray Sözcüsü Karoline Leavitt, Trump’ın ziyaretini sadece ekonomik değil, aynı zamanda kültürel bir iş birliği mesajı olarak tanımladı. Leavitt, “Başkan Trump bu turla, aşırılıkla mücadelenin yalnızca askeri değil, kültürel ve ekonomik yönleriyle de sürdürülebileceğini vurguluyor” ifadelerini kullandı. Bu çerçevede, taraflar arasında eğitim, yapay zeka ve dijital altyapı alanlarında iş birliği anlaşmalarının imzalanması da gündemde.
Kraliyet Sarayı’nda Kritik Buluşma
Ziyaretin en dikkat çekici etkinliklerinden biri ise Riyad’daki Kraliyet Sarayı’nda gerçekleşecek olan öğle yemeği. Bu davete, iki ülkenin üst düzey siyasi yetkililerinin yanı sıra, küresel iş dünyasından önemli isimlerin de katılması bekleniyor.
Beyaz Saray’ın yayımladığı resmi listeye göre, etkinlikte Amazon’dan Jeff Bezos, NVIDIA’dan Jensen Huang, OpenAI’den Sam Altman, Palantir’den Alex Karp, Google, Coca-Cola, Boeing ve Uber gibi dev şirketlerin üst düzey yöneticileri yer alacak. Ayrıca DOGE (ABD Hükümet Verimliliği Departmanı) yetkilisi olarak Elon Musk da Tesla, SpaceX ve X’in CEO’su sıfatıyla zirvede hazır bulunacak.
İsrail-Hamas savaşı, İran’la yaşanan diplomatik gerilimler ve enerji güvenliği gibi konular, Trump’ın ziyaretini daha da kritik hale getiriyor. ABD Başkanı'nın Körfez turu, hem ABD’nin Orta Doğu’daki etkisini tazeleme girişimi hem de uluslararası ticaret dengelerinde yeni bir dönem başlatma çabası olarak yorumlanıyor.