Bu sene yapılan değişiklikle 150 TYT ve 180 AYT baraj puanı uygulaması kaldırıldı. TYT barajının kaldırılmasıyla Türkçe ve Matematik testlerinin herhangi birinden en az 0,5 net yapan bir öğrencinin TYT puanı hesaplanacak ve ön lisans tercihi yapabilecek.
“Eklenen 30 dakikanın çoğunluğu Temel Matematik ve Türkçe testine harcandı”
Bahçeşehir Koleji PDR Koordinatörü Sibel Durak sınav ile alakalı yaptığı değerlendirmede, “Testlerin getireceği puan, testin o yılki Türkiye soru çözüm ortalaması ve rutin sapma değerlerine göre oluşur. Bu yılki Matematik testi soruları geçen seneye göre daha kolay algılanmıştır. Bu vaziyet Matematik Türkiye soru çözüm ortalamasının artmasına, soruların puan değerinin ise geçen seneye göre düşmesine sebep olabilir. Fakat gene de Temel Matematik testi TYT’nin toplamda en yüksek puanı getiren testi olmaya devam edecektir. Öbür testlerdeki sorular zorluk açısından geçen yıl ile paralellik göstermektedir. Dolayısıyla yaklaşık ve puan değerlerinde belirgin farklılıklar olmayabilir. Sınav süresine eklenen 30 dakikanın çoğunluğunun Temel Matematik ve Türkçe testine harcandığı görülmektedir. Bütün soruları okuyup Matematik ve Türkçe başta olmak üzere bütün testleri dikkatle çözen ve bilgiyi ezberlemeden yorum yapabilen öğrencilerin TYT sıralamasında üstlerde yer alacağı bir sınav olmuştur” şeklinde konuştu.
“Basit gibi görünen ama çeldiricileri güçlü mana soruları belirleyici olacak”
Bahçeşehir Koleji Türk Dili ve Edebiyatı Bölüm Başkanı Tuğba Aktaş da sınav sorularını yorumladı. Aktaş, “Türkçe testinde paragraf, sözcük ve cümle mana soruları geçen yılki gibi anlaşılır düzeydedir. Bununla beraber sözcük ve cümle mana soruları ile birkaç paragraf sorusunun çeldiricileri oldukça kuvvetlidir. Bu bakımdan adayların, alakalı soruları birkaç defa okuyarak zaman kaybedecekleri söylenebilir. Dil bilgisinde geçen yılki gibi 7 soru sorulmuştur. Bunlardan (son birkaç senedir olduğu gibi) 2’si yazım, 2’si noktalamadır. Vaziyet ekleri, cümle ögesi ve sözcük türleri sorgulanan öbür kazanımlardan olmuştur. Genel itibarıyla okuma ve yorumlama becerileri gelişmiş kitap okuma alışkanlığı olan öğrencilerin başarılı olacağı bir sınav olduğunu söylemek mümkündür” şeklinde konuştu.
Bahçeşehir Koleji Matematik Bölümü Başkanı Taner Kayış da Temel Matematik testindeki soruların modelleme ve hikayeleştirme kurgusuyla yaratıldığını ve yoğun işlem gerektirmeyen, ezberci mantıktan uzak, hepsiyle okuduğunu anlayıp yorumlayabilen öğrencilerin başarılı olacağı özellikte sorular olduğunu vurguladı. Kayış, “Bu sınav, 9 ve 10. sınıf kazanımlarını ölçmektedir. Matematik sınavında öne çıkan en mühim vaziyet, soruların çok net ve anlaşılır olup özellikle sorun sorularının seçeneklerden de gidilerek çözülebilmesidir. Sorular geçen yılın aksine fazlaca ayrıntı barındırmayan ve uzun olmayan soru köklerinden oluşmaktadır. Bu doğrultuda soruların anlaşılabilmesi için bir defa okumak yeterli gelmiştir. Bu sınavda, soru kalıplarını ezberleyip neticeye gitmeye çalışan öğrencilerin değil, temel matematik bilgisi olup bu bilgiyi yorumlayabilen ve okuduğunu hızlı anlayan öğrencilerin başarılı olabileceği düşünülmektedir” şeklinde konuştu.
Bahçeşehir Koleji Bölüm Başkanı Ömer Arat ise soruları şu şekilde yorumladı:
“Geometri sorularının hepsi 9 ve 10. sınıf öğretim programı kapsamında hazırlanmıştır. Sınavın hepsi günlük hayatla ilişkilendirilmiş sorulardan oluşmaktadır. Bütün sorularda çözüm için öğrencinin geometrik düşünme becerilerine sahip olması beklenmektedir. Soruların tümü birden fazla işlem adımı gerektiren özelliktedir. Öğrencilerin farklı konular ile alakalı öğrendiklerini ilişkilendirerek analitik düşünmelerini gerektiren yapıda sorular bulunmaktadır. Bu sene önceki senelerden farklı olarak silindir konusu ile alakalı bir soru gelmiştir. “
Kolejin Fizik Bölümü Başkanı Rafet Sayar ise, “Fizik soruları her sene olduğu gibi 9. ve 10. sınıf öğretim programına ait olan kazanımları içeren ve günlük hayattan örnekler ile ilişkilendirilerek hazırlanmış orta güçlükte ve matematiksel işlem gerektirmeyen sorulardan oluşmuştur. Günlük hayatta karşılaşabileceğimiz bazı olayları fizik dersi açısından öğrencilerin yorumlamaları istenilmiştir. Sınavda kazanım dışı bir soru bulunmamaktadır. Netice olarak 9. ve 10.sınıf fizik konularını, MEB kazanımları doğrultusunda özümsemiş bütün öğrencilerin, rahatlıkla yorumlayarak cevaplayabilecekleri bir sınav olduğunu söylemek mümkündür” şeklinde konuştu.
Kimya Bölümü Başkanı Yasemin Çinkaya da şunları belirtti:
“Kimya soruları 9 ve 10. sınıf MEB Kimya Öğretim Programı’nda yer verilen kazanım hedefleriyle doğrudan uyumludur. Soruların hatırlama ve anlama becerisi düzeyinde olduğu, 9 ve 10.sınıf ile YKS hazırlık sürecinde kimya derslerini düzenli takip ederek test çözen ve sınavda soruları dikkatlice okuyan her öğrencinin yüksek başarı gösterebileceği özelliktedir. Sorularda ifadeler oldukça açık ve anlaşılırdır, uzun metinli karmaşık sorulara yer verilmemiştir. Sınavda yer verilen kimya soruları geçen yıl ile karşılaştırıldığında nispeten daha kolay olup iki soru dışında matematiksel işlem becerisi gerektirmeyen yapıdadır. Öte Yandan sınavın kimya testinde matematik ve fizik gibi branşlarda sıklıkla rastladığımız yeni nesil soruların tercih edilmediği, her bir problemin doğrudan tek bir kazanım hedefini ölçtüğü ve şıklardaki çeldiricilerin de çok kuvvetli olmadığı dikkat çeken öbür noktalardır.”
“Dünya gündeminde mühim yer tutan sürdürülebilir kalkınmaya dikkat çekildi”
Biyoloji Bölümü Başkanı Melike Kılıç, “Biyoloji soruları MEB Öğretim Programı’na uygun olup, 9. ve 10. sınıf müfredatına ait konulardan oluşmaktadır. Sorular son senelerde olduğu gibi temel bilgi düzeyindedir.
Sınava iyi hazırlanan öğrencilerin çok zorlanmadan çözebilecekleri özelliktedir” diye sözlerine devam etti:
“Mantarlar alemi canlılarının nitelikleri, farklı yapıdaki hücrelerin karşılaştırılması ve eşeye bağlı karakterlerin aktarımının bu sene da sorulmuş olması, daha önceki senelere ait sınav sorularının çözülmesinin önemini arttırmıştır. Öte Yandan son senelerde dünya gündeminde mühim yer tutan “sürdürülebilir kalkınma” ve “ekolojik ayak izi” ile alakalı bir soruya da yer verilmiştir.”
Tarih Bölümü Başkanı Kahar Alkan da soruları, “Tarih soruları, önceki senelerdeki soru dağılımıyla paralellik göstermekte olup 4 soru değerlendirme, 1 soru da bilgi düzeyindedir. Terminolojiye hâkim öğrencilerin daha rahat çözebilecekleri bir sınav olduğu görülmüştür. Sorular hazırlanırken “harita okuma” ve “görsele dayalı soru tarzı”na yer verilmeyip daha önceki senelerde uygulanan soru tarzına yer verilmiştir. Sorular MEB kazanımlarıyla örtüşmekte olup testin bütününe bakıldığında soruların zorluk derecesinin orta düzeyde olduğunu söylemek mümkündür” biçiminde yorumladı.
Coğrafya Bölüm Başkanı İsmail Ümit Soykan soruları şu şekilde değerlendirdi:
“Coğrafya soruları 9 ve 10. sınıf coğrafya dersi öğretim programı kazanımlarına uygun olarak hazırlanmış ve ünitelere orantılı dağıtılmıştır. Sorular açık ve anlaşılırdır. Birden fazla soruda Dünya haritasının kullanılmış olması, haritaları tanımanın öğrencilerin soruları çözebilmesindeki önemini bir defa daha göstermiştir. Türkiye ve Güney Kore’nin Dünya üstündeki yerini, iki ülke arasındaki uzaklığı, aralarında bulunan ülkeleri ve komşularını merak eden kişinin kullanacağı harita ile alakalı hazırlanan harita okuryazarlığı konusuna ait problemin seçeneklerinde, öbür sorularla karşılaştırıldığında biraz daha kuvvetli çeldiricilere yer verildiği söylenebilir. Coğrafya sorularının geneline bakıldığında, sene içinde okul ve öğretmenlerinin yönlendirmeleri doğrultusunda düzenli olarak çalışan, konulara hâkim olan öğrencilerin rahatlıkla yapabilecekleri kolay ve orta zorluk düzeyindeki sorular olduğu görülmektedir.”
Felsefe Bölüm Başkanı Filiz Yıldırım’ın yorumu ise, “Felsefe soruları 2022 öğretim programı kazanımlarına uygun olarak hazırlanmış, önceki senelere göre daha kısa paragraflardan oluşan yorum soruları biçiminde karşımıza çıkmıştır” biçiminde oldu. Yıldırım öte yandan, “Paragraflar geçen seneden farklı olarak- filozofların görüşleri ile günlük yaşamı da içine alan konularla harmanlanmış, böylece öğrencilere filozofları anlayabilmeleri için başka bir kapı da aralamıştır. Öğrencilerin klasik anlatımın ve kavramların aksine paragrafı anlamlandırması ve paragrafı iyi yorumlaması dışında problemin seçeneklerini de anlaması ve yorumlaması bu sene daha da ön plana çıkmıştır” biçiminde oldu.
TYT, YKS puanını ne kadar etkiliyor?
Kolejden öbür uzmanları görüşleri ise şöyle oldu:
“500 tam puanın oluşumunda TYT yüzde 40, AYT ise yüzde 60 etkilidir. Dolayısıyla TYT’de istediği performansı gösteremediğini düşünen adayların yarınki AYT ile bu vaziyeti telafi edebileceklerini bilerek AYT’ye odaklanmaları mühimdir. TYT’de hedefine ulaştığını düşünen adayların ise YKS puanlarını riske atmamak için AYT’ye bu motivasyonla giriyor olmaları gerekmektedir. Öğrencilerin TYT’den çıktıktan sonra sorular hakkında konuşulan platformlara dahil olmamalarını ve mümkün olduğunca sosyal medyadan uzak kalarak kendilerini zihinsel ve psikolojik olarak yarın yapılacak AYT’ye hazırlamaları önerilmektedir.”
YKS sonrası için ebeveynlere öneriler
Velilere de tavsiyelerde bulunan uzmanlar şunları belirtti:
“Sınav sonrası adayları mühim bir tercih süreci bekliyor. Bu sürece donanımlı, araştırma yaparak ve yüksek motivasyonla hazırlanmaları mühim. Incelemeler gösteriyor ki; gençlerin meslek kararı verirken en çok etkilendikleri kişiler ebeveynleri. Bu sebeple ebeveynlere “Ben sana demiştim” ile başlayan cümlelerden, kıyaslamalardan ve çocukları için yaptıklarını yüze vurmaktan uzak durmalarını öneriyoruz. Sınav sonrası kısa da olsa tatil yapmak herkese iyi gelecektir. Hem öğrenciler hem de ebeveynler zor ve yorucu bir süreci tamamlamak üzereler. Meydana Gelen stresten arınmak için sınav nasıl geçmiş olursa olsun sakin ve huzurlu vakit geçirmeye hem çocukların hem de anne-babaların ihtiyacı var. Bu sebeple ailecek keyifli vakit geçirmek için dinlenme planları yapılmalıdır. Kısa bir dinlenme-tatil sürecinin sonrasında tercih dönemine hazırlık yapmaya başlanmalı. Sınav neticeleri 20 Temmuz’da açıklanacak. Fakat meslekleri, üniversiteleri incelemeye şimdiden başlamak sağlıklı olacaktır. Öğrencinin sınav neticesi hedeflediği, hayalini kurduğu üniversite ve bölümü karşılamayacak gibi görünüyorsa çocuklarının neler yapabileceğini, alternatiflerinin neler olduğunu beraber değerlendirmeliler. Alternatifsiz olmak öğrencilerin yaşayacağı gerginliği arttıracak ve kendilerini çaresiz hissetmelerine sebep olacaktır.”