İstanbul’a su sağlayan barajlardaki doluluk oranı, son ölçümlere göre yüzde 21,87 olarak belirlendi. Bu oran, son 10 yılın en düşük ikinci seviyesi olarak dikkat çekiyor. Uzmanlar, uzun süren kuraklığın ardından yağışlı döneme girildiğini ancak mevcut su miktarının kente yalnızca iki ay yeteceğini belirtiyor.
Nisan sonunda yüzde 81 seviyelerine kadar çıkan doluluk oranı, yaz aylarında artan sıcaklık ve tüketim nedeniyle hızla düşüşe geçti. İstanbul’un baraj ve göletlerinde toplam 189,84 milyon metreküp su bulunuyor.
Barajlardaki Son Durum
İstanbul’daki barajlarda ölçülen doluluk oranları şöyle:
Ömerli: %17,58
Darlık: %32,13
Elmalı: %51,46
Terkos: %24,79
Alibey: %11,92
Büyükçekmece: %24,73
Sazlıdere: %22,33
Istrancalar: %35,19
Kazandere: %2,61
Pabuçdere: %4,77
Kentin toplam 868 milyon metreküp su depolama kapasitesine sahip barajlarında mevcut su miktarı 190 milyon metreküp civarında. Bu da İstanbul’un yaklaşık iki aylık su ihtiyacına denk geliyor.
İstanbul Teknik Üniversitesi’nden (İTÜ) Prof. Dr. Hüseyin Toros, ekim ayının son haftasında yaşanan yağışların barajlara bir haftalık su kazandırdığını belirtti. Toros, “Kurak dönemde her üç günde yüzde 1 oranında düşen su seviyesi, yağışlarla birlikte 5-6 güne uzadı. Yani düşüş hızı azaldı.” dedi.
Toros, kış aylarının yaklaşmasıyla birlikte buharlaşmanın azalacağını ve su tüketiminin düşeceğini hatırlatarak, “Yağışlı dönemin başlaması olumlu bir gelişme, ancak barajlar son on yılın en düşük seviyelerinden birinde” ifadelerini kullandı.
Kapasite İstanbul’a En Fazla 10 Ay Yetiyor
Prof. Toros, İstanbul’un su depolama kapasitesinin kentin yıllık ihtiyacını karşılamaya yetmediğini vurguladı. “Barajlarımız tamamen dolu olsa bile toplam kapasite 800 milyon metreküp civarında. Oysa İstanbul’un yıllık su tüketimi 1 milyar 100 milyon metreküp. Yani barajlar tam dolu olsa dahi bu su en fazla 10 ay yetiyor.” değerlendirmesini paylaştı.
Kişi Başına Günlük 200 Litre Su Tüketimi
İstanbul’da kişi başına günlük ortalama su tüketimi 200 litre seviyesinde. Prof. Toros, bu miktarın yarıya indirilmesi gerektiğini belirterek, “Kademeli ücretlendirme sistemiyle 100 litreye kadar uygun fiyat uygulanmalı, aşan kullanımlar daha yüksek ücretlendirilmeli. Böylece hem vatandaş hem teknoloji geliştiren sektör hem de yönetim kazançlı çıkar.” dedi.
