Türk savunma sanayii son yıllarda hızla büyüyerek sahadaki ihtiyaçlara yönelik özgün çözümler sunmaya devam ediyor.
Baykar Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Bayraktar, geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada bu gelişmelerden birine dikkat çekerek, “TB-3’ten sesten yaklaşık 4 kat hızlı ve 100 bin feet’e çıkan mühimmat fırlatılıyor. Bu teknoloji dünyada sadece bizde var” ifadelerini kullandı.
Bayraktar’ın bahsettiği teknoloji, Roketsan tarafından geliştirilen İHA-122 balistik süpersonik füzesine ait.
Roketsan ve Baykar İş Birliğiyle Geliştirildi
İHA-122, Roketsan’ın karadan ateşlenen TRG serisi füzelerinin geliştirilmiş bir versiyonu. Bu yeni model, insansız hava araçlarından fırlatılabilecek şekilde uyarlandı ve böylece Türk savunma sanayiine önemli bir kabiliyet kazandırıldı.
Füze, süpersonik hızlarda hedefi vurabiliyor ve yüksek manevra kabiliyeti sayesinde gelişmiş hava savunma sistemlerini aşabiliyor. Bu özellikleriyle, düşman radarları tarafından çok geç fark edilmesi de ayrı bir avantaj sağlıyor.
İHA-122, sahip olduğu hassas güdüm kiti sayesinde metre altı isabet oranına ulaşıyor. Düşük maliyetli ve seri üretime uygun yapısı sayesinde çarpan etkisi yüksek bir mühimmat olarak değerlendiriliyor.
Füze, Türkiye’ye sadece taktik değil, aynı zamanda stratejik üstünlük de kazandırıyor. “Görüş hattının ötesinde” hamle yapabilme kabiliyeti, düşman üsleri, kritik merkezler ve hatta donanma unsurlarına karşı etkin bir caydırıcılık sağlıyor.
Mart 2025’te yapılan bir denemede, Bayraktar TB-3 SİHA’dan fırlatılan İHA-122, deniz üzerindeki bir hedefi 50 kilometreden fazla mesafeden başarıyla vurdu. Bu test, mühimmatın pratikteki gücünü de kanıtlamış oldu.
Savunma uzmanları, bugün dünyada sadece birkaç ülkenin bu tür süpersonik mühimmatları durdurabilecek hava savunma sistemlerine sahip olduğunu belirtiyor. Bu da Türkiye’nin geliştirdiği teknolojinin önemini daha da artırıyor.
Roketsan, İHA-122’nin yanı sıra İHA-300 projesi üzerinde de çalışıyor. Bu yeni mühimmat, özel bir itki ve yakıt sistemi sayesinde 500 kilometrenin üzerinde menzile ulaşabilecek. Eğer bu proje de başarıyla tamamlanırsa, Türkiye’nin hava gücü sahada çok daha geniş bir etki alanına kavuşacak.
