Deprem erken uyarı sistemleri, sismik dalgaların yayılma hızındaki farkı kullanarak çalışır. Deprem anında ilk olarak P-dalgaları (birincil dalgalar) yayılır. Bu dalgalar hızlıdır ancak yıkıcı etkileri yoktur. Ardından daha yavaş hareket eden ancak yıkıcı etkilere sahip olan S-dalgaları (ikincil dalgalar) ortaya çıkar.
Sistem, P-dalgalarını tespit ederek S-dalgaları ulaşmadan önce uyarı gönderir. Depremin merkez üssüne olan uzaklığa bağlı olarak bu fark kimi zaman 2-3 saniye, kimi zaman ise 20-30 saniyeye kadar çıkabilir. Bu birkaç saniyelik fark, insanların güvenli bir alana yönelmesi veya kritik sistemlerin devre dışı bırakılması için büyük önem taşır.
Uyarılar Hangi Telefonlara Ulaşıyor?
Türkiye’de bu sistemin yönetiminden AFAD sorumlu iken, Kandilli Rasathanesi ürettiği verilerle sisteme katkı sağlıyor. Vatandaşların en çok merak ettiği nokta ise uyarıların her telefona ulaşıp ulaşmadığı.
Bu noktada iki yöntem öne çıkıyor:
Cell Broadcast (Hücresel Yayın): Baz istasyonları üzerinden belirli bir bölgedeki tüm telefonlara aynı anda uyarı gönderilmesini sağlıyor.
Mobil Uygulamalar: AFAD veya diğer resmi uygulamalar üzerinden bildirim gönderilebiliyor.
Ancak altyapı farklılıkları nedeniyle uyarıların her bölgede aynı hızda iletilmesi her zaman mümkün olmuyor. Özellikle kırsal bölgelerde baz istasyonlarının yetersizliği bu süreci yavaşlatabiliyor.
Erken Uyarılar Her Depremde Çalışıyor mu?
Vatandaşların bir diğer merak ettiği konu, sistemin her deprem için bildirim gönderip göndermediği. Erken uyarı sistemleri, küçük çaplı sarsıntılarda devreye girmiyor. Amaç, yalnızca yıkıcı etkiye sahip 5.0 ve üzeri depremler için uyarı vermek.
Dolayısıyla her deprem telefonlara bildirilmezken, büyük depremlerden birkaç saniye önce uyarı alınması mümkün oluyor.
Deprem erken uyarı sistemleri, depremin önceden tahmin edilmesini sağlamıyor. Sadece deprem başladıktan sonra zararsız dalgalar ile yıkıcı dalgalar arasındaki farkı kullanarak önceden haber veriyor.
Bu nedenle sistem, hayati birkaç saniyelik avantaj sağlasa da her bölgede aynı etkiyi göstermeyebiliyor. Altyapı koşulları, merkez üssüne olan uzaklık ve iletişim ağı bu sürecin başarısında belirleyici unsurlar arasında.