Kutlualp, camiada Saran ile birleşme yönünde güçlü bir talep olduğunu belirterek, "Tek gayemiz Fenerbahçe’dir" ifadelerini kullandı.
Kutlualp, adaylık sürecine 26 Nisan 2025’te yapılan Yüksek Divan Kurulu toplantısında dile getirdiği değişim çağrısıyla başladığını hatırlattı. O dönemde yönetimin kongre yapmayacağını açıklamasının ardından taraftarlarla birlikte imza kampanyası başlattıklarını belirten Kutlualp, Wyndham Otel’de 2 bin 500 imza toplandığını, farklı dernekler ve bağımsız üyelerle bu sayının 10 bine ulaştığını ifade etti. Bu güçlü talebin ardından kulüp yönetiminin kongre kararı almak zorunda kaldığını söyledi.
Sadettin Saran’ın adaylığıyla ilgili hiçbir hukuki engelin olmadığının kendilerine beyan edildiğini vurgulayan Kutlualp, kulüp yönetimi ve Yüksek Divan Kurulu’nun da Saran’ın adaylığını uygun bulduğunu belirtti. Devlet kurumlarından da herhangi bir olumsuz görüş alınmadığını aktaran Kutlualp, bu noktadan sonra Saran’ın adaylığının hukuken engellenmesinin hem demokratik hem de hukuki açıdan mümkün olmadığını dile getirdi.
"Kişisel Hedefler Değil, Kulübün Geleceği Önemli"
Fenerbahçe’nin geleceğini kişisel hedeflerin önünde tuttuklarını söyleyen Kutlualp, geçmişte Aziz Yıldırım yönetiminde yaşadığı şampiyonluk tecrübelerinin kulübe katkı sağlayacağına inancını koruduğunu, ancak taraftarların büyük çoğunluğunun değişim talebinde birleştiğini vurguladı. Yapılan anketlerde de Saran’ın öne çıktığını ifade ederek, "Camiamızda iki adayın birleşmesi yönünde yoğun bir talep var" dedi.
Kutlualp, seçim sisteminde ikinci tur olmamasının oyların bölünmesine yol açabileceğini ve bu nedenle adaylıktan çekilme kararını erkenden duyurduklarını açıkladı. Listelerin bir gün içinde teslim edilecek olmasının bu kararda etkili olduğunu belirtti.
Açıklamasında taraftarlara teşekkür eden Kutlualp, "Fenerbahçemiz için elimizi taşın altına koymaktan asla çekinmeyeceğiz. Tek isteğimiz, seçimde kazananın Fenerbahçe olması ve camiamızın bir bütün olarak yoluna devam etmesidir" ifadelerini kullandı.
