Grip virüsleri sürekli değişime uğrayan yapılarıyla bilinir. Bilim insanları, aşıların güncel kalabilmesi için bu değişimleri düzenli olarak takip ediyor. Çoğu zaman küçük genetik oynamalarla ilerleyen virüs, bazı dönemlerde büyük sıçramalarla tamamen yeni bir varyant haline gelebiliyor.
Cambridge Üniversitesi Patojen Evrimi Merkezi Direktörü Prof. Derek Smith, H3N2 mevsimsel influenza virüsünün bir türünde yedi farklı mutasyonun tespit edildiğini ve bu durumun varyantın dünya genelinde hızla yayılmasına neden olduğunu aktarıyor. Smith’e göre bu yeni türün “neredeyse kesin” biçimde küresel ölçekte etkisini artırması bekleniyor. Özellikle Japonya ve İngiltere’de artan vakalarla ilişkilendirilen bu alt tipin, tüm kıtalarda tespit edildiği belirtiliyor.
Hastalığın Şiddeti ve Risk Grupları
H3N2’nin “alt soy K” olarak adlandırılan bu yeni versiyonu, belirtilerin diğer grip türlerine benzer olmasına rağmen bağışıklığın düşük olması nedeniyle daha fazla kişiye bulaşma riski taşıyor.
Bazı kişilerde belirti göstermeden ilerleyebilen grip, bazılarında ani ateş, şiddetli kas ağrıları ve halsizlikle kendini gösteriyor. Ancak yaşlılar, kronik hastalığı olanlar ve bağışıklığı zayıf bireyler için ağır sonuçlara yol açabileceği ifade ediliyor.
Francis Crick Enstitüsü Dünya Grip Merkezi Direktörü Prof. Nicola Lewis, “Bir süredir böyle bir virüs görmemiştik” diyerek endişelerini dile getiriyor. Panik yapılmaması gerektiğini belirten Lewis, yine de varyantın dikkatle takip edilmesi gerektiğini vurguluyor.
Soğuk Algınlığı, Grip ve Covid Nasıl Ayırt Edilir?
Belirtileri büyük ölçüde birbirine benzediği için soğuk algınlığı, grip ve Covid arasında ayrım yapmak zor olabiliyor.
Soğuk algınlığında belirtiler genellikle yavaş ilerler ve daha çok burun-boğaz bölgesini etkilerken grip ani şekilde başlar ve ateş, eklem ağrısı ile halsizlik daha belirgin olur. Covid ise grip benzeri belirtilere ek olarak koku ve tat kaybı, “jilet gibi” boğaz ağrısı ve ishal gibi ayırt edici işaretler gösterebilir.
Aşıların Etkinliği ve Koruma Yöntemleri
Grip virüsündeki bu hızlı değişim, mevcut aşıların yeni varyanta tam uyum sağlamamasına yol açabilir. Oxford Üniversitesi Pandemi Bilimleri Enstitüsü’nden Prof. Christophe Fraser, aşının etkinliğinin bazı yıllara kıyasla düşük olabileceğini ancak yine de önemli ölçüde koruma sağladığını belirtiyor.
Nicola Lewis ise alt soy K virüslerinin önceki türlerden antijenik olarak farklılaştığını, bu nedenle bu sezon aşı olmayanların hastalığa daha açık olduğunu ifade ediyor. Aşının en büyük faydasının hastalığın şiddetini azaltmak olduğu, bulaşmayı tamamen engellemese de ciddi vakaları önlemede kritik rol oynadığı vurgulanıyor.
Yayılmayı Önlemek İçin Alınabilecek Önlemler
Öksürük ve hapşırıkların mendille kapatılması, ellerin sık sık sıcak su ve sabunla yıkanması gibi temel hijyen adımları hâlâ en etkili korunma yöntemleri arasında. İngiltere ve Japonya’daki bazı okulların erken kapanması, bulaşma hızının ciddiyetini ortaya koyuyor.
Uzmanlar, hastaların mümkünse evde kalmasını, dışarı çıkmaları gerekiyorsa daha açık alanlarda bulunmalarını öneriyor. Maske takmak da virüsün yayılmasını azaltmada önemli bir ek önlem olarak öne çıkıyor.