Bilim insanları travma ve depresyonla bağlantılı beyin kimyasalları buldu

Bilim insanları travma ve depresyonla bağlantılı beyin kimyasalları buldu

Bilim insanları travma ve depresyonla bağlantılı kimyasalları buldu.

11.11.2025 13:30 | Son Güncelleme : 11.11.2025 13:30

Araştırmacılar, çocukluk çağı travmalarını depresyon ve intihar davranışlarına bağlayan temel kimyasalın SGK1 olduğunu tespit ettiler.

İntihar kurbanlarının beyinlerinde ve erken dönemdeki olumsuzluklarla bağlantılı genetik varyantlara sahip kişilerde yüksek SGK1 seviyeleri bulundu. SGK1'i bloke eden ilaçlar, özellikle SSRI'lara dirençli hastalar için yeni bir tür antidepresan sunabilir.

Columbia Üniversitesi ve McGill Üniversitesi'nden nörobilimciler, çocukluklarında travma veya zorlukla karşılaşan bireylerde depresyon ve intihar düşüncelerini tetikleyen bir beyin kimyasalı tespit etti.

Araştırmacılar, SGK1 adı verilen stresle ilişkili bir proteinin yüksek seviyelerinin, yaşamın erken dönemlerinde zorluklarla karşılaşan kişilerde depresyonla yakından ilişkili olduğunu buldu.

Bu keşif, SGK1 aktivitesini bloke eden ve çocukken ihmal edilmiş veya istismara uğramış kişiler için daha etkili olabilecek yeni bir antidepresan türünün kapısını açıyor.

Yapılan araştırmalar, ABD'de majör depresyon tanısı konulan yetişkinlerin yaklaşık %60'ının ve intihar girişiminde bulunanların yaklaşık üçte ikisinin çocukluklarında bir tür travma veya zorluk yaşadığını gösteriyor.

Çalışmanın başyazarı ve Columbia Üniversitesi Vagelos Tıp ve Cerrahlar Koleji Psikiyatri Bölümü'nde klinik nörobiyoloji yardımcı doçenti olan Christoph Anacker, "Mevcut antidepresanlar, çocukluk çağında olumsuzluk öyküsü olan ve depresyonlu yetişkinlerin büyük bir kısmını oluşturan kişilerde genellikle daha az etkilidir," diyor. 

Erken Travma Sonrası Depresyon Neden Farklı Olabilir?

Çocukluk döneminde yaşanan olumsuzluklar (fiziksel istismara maruz kalmak veya işlevsiz bir ailede büyümek gibi) yetişkinlikte depresyonun en güçlü belirleyicilerinden biridir.

SSRI'lar gibi yaygın antidepresanlar birçok kişi için faydalı olsa da, erken yaşta travma yaşamış kişilerde daha az etkilidir. Anacker, "Bu durum bize, depresyona ve intihara yol açan biyolojik süreçlerin, genel olarak daha az stresli çocukluklar geçirenlerden farklı olabileceğini düşündürdü," diye açıklıyor.

Yaklaşık on yıl önce Anacker'ın ekibi, depresyonu olan ve ilaç kullanmayan hastaların kanında strese tepki veren bir protein olan SGK1'in alışılmadık derecede yüksek seviyelerde olduğunu keşfetti.

SGK1'in Depresyon ve İntihardaki Rolüne Dair Kanıtlar

Son araştırmada, bilim insanları intihar sonucu ölen yetişkinlerin beyinlerini incelediler ve SGK1 seviyelerinin yükseldiğini tespit ettiler. Çocukluk çağı travması geçirenlerde, intihar sonucu ölenlere göre iki kat daha fazlasına kadar çıkabilen en yüksek konsantrasyonlar görüldü.

Araştırmacılar ayrıca erken yaşta olumsuzluklara maruz kalan çocukları da inceledi ve SGK1 üretimini artıran genetik varyantları taşıyanların ergenlik döneminde depresyon yaşama olasılıklarının daha yüksek olduğunu keşfettiler.

Bu bulgular, SGK1'in özellikle yaşamın erken dönemlerinde travmaya maruz kalan kişilerde depresyon ve intihar davranışının biyolojik bir itici gücü olduğunu göstermektedir.

Yeni Bir Antidepresan Türü Geliştiriliyor

Anacker ve meslektaşları, bu sonuçlara dayanarak, SGK1'i bloke etmek üzere tasarlanmış ilaçların, travma geçmişi olan bireylerde depresyonu önlemeye veya tedavi etmeye yardımcı olabileceğini öne sürüyorlar. Fareler üzerinde yapılan deneylerde, kan dolaşımına verilen SGK1 inhibitörleri, hayvanların kronik stres sırasında depresif benzeri davranışlar geliştirmesini engelledi.

SGK1 inhibitörleri, atriyal fibrilasyon da dahil olmak üzere diğer rahatsızlıklarda kullanım için halihazırda değerlendiriliyor. Anacker'ın ekibi şimdi depresyonu olan ve erken yaşta zorluklar yaşayan kişilerde klinik deneylere başlamayı umuyor.

Araştırmacılar ayrıca genetik taramanın, SGK1 hedefli bir antidepresandan en çok fayda görme olasılığı olan kişileri belirleyebileceğini öne sürüyorlar.

Anacker, "Yaşamın erken dönemlerinde olumsuzluklara maruz kaldıktan sonra depresyon ve intihar riski en yüksek olan kişilerin belirlenmesi ve tedavi edilmesi acil bir ihtiyaçtır ve SGK1 bu konuda keşfedilebilecek umut verici bir yoldur" diyor.

Sıradaki Haber Yükleniyor