İsveç, Norveç, Danimarka ve Finlandiya'daki 33 hastanede 3.500'den fazla hastanın katıldığı, çift kör, plasebo kontrollü büyük bir klinik araştırmada günlük 160 mg aspirin verilen hastalar, almadakilere göre kanserin tekrarlama ihtimalinde belirgin düşüş yaşadı.
Aspirinin, PIK3 sinyal yolundaki mutasyonlara sahip tümör hücrelerinde, iltihap azaltıcı ve tümör büyümesini engelleyici etkiler yarattığı düşünülüyor. Bu tedavi, kanserin genetik özelliklerine göre kişiselleştirilen önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. Aspirin ayrıca ucuz ve dünya çapında kolay bulunabilir olmasıyla önemli bir tedavi seçeneği olarak öne çıkıyor.
Araştırmanın başyazarı Prof. Dr. Anna Martling, aspirinin kanser nüksünü azaltmadaki etkisinin biyolojik mekanizmasının tam anlaşılamasa da güçlü genetik ve klinik verilerle desteklendiğini belirtiyor. Ayrıca, aspirin kullanımının ciddi yan etkilerinin nadir olduğu da vurgulanıyor.
Bu bulgular, bağırsak kanseri tedavisi ve sonrası nüks riskinin kontrolünde aspirin kullanımının küresel tedavi rehberlerini değiştirebileceğine işaret ediyor.
