Kılıçdaroğlu, Grup toplantısında veda konuşması yaptı. CHP Liderinin yaptığı konuşma ile partisine seslendi.
Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu, grup toplantısında, “Grup kürsümüze veda etmek için bugün buradayım” ifadelerini kullandı. “Bir gün tüm bunlar geçecek; şafak, tatlı bir gülümseme ile doğacak. Birbirimize bakacak, kucaklayacak, ‘başardık’ diyeceğiz. ‘Ve gerçekten başardık…'” şeklinde konuşmalarına devam eden Kılıçdaroğlu, ittifak grubunun diğer üyeleri ile ilgili de samimi sözlerle konuşmasını gerçekleştirdi.
Partisinin TBMM Grup Toplantısı’nda son kez CHP Genel Başkanı olarak konuşma yapan Kemal Kılıçdaroğlu, sözlerine; “Kısa bir konuşma yapacağım. Huzur içinde yaşamanızı isterim. Dostluğun kadim olmasını isterim” şeklinde başladı.
“Kürsüye Veda Etmek İçin Buradayım”
Kemal Kılıçdaroğlu, CHP Genel Başkanlığı’na veda kararını şu sözlerle duyurdu:
“Bugün çok kısa bir konuşma yapacağım. Grup kürsümüze veda etmek için bugün buradayım. Bu satırları kaleme almak benim için de hiç kolay olmadı. Tüm yaşanmışlıklarımızı ardına bırakarak bu kürsüye veda etmek pek de kolay olmuyor.”
“Meral Hanım Merttir, Arada Ülkücü Damarı Tutar”
Kemal Kılıçdaroğlu’nun, 6’lı masadan ayrılan ve 3 gün sonra geri dönen İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’le ilgili sözleri çok dikkat çekti.
Kılıçdaroğlu, “Meral Hanım merttir. Büyük mücadeleler veriyor. Yerine geldiğinde masaya yumruk vurmasını da çok iyi bilir. Ona müteşekkir olduğumu bütün arkadaşlarımın bilmesini isterim. İlk görüş ayrılığında kendisini tanımayan insanlar söylenmemesi gereken şeyleri söylediler. Vallahi hiç tanımamışsınız. Arada bir ülkücü damarı tutar, bunu da gayet iyi bilirim.” sözlerini iletti.
İmamoğlu Oğlum, Mansur Yavaş Dostum”
Kemal Kılıçdaroğlu, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve ABB Başkanı Mansur Yavaş hakkında ise şu sözleri ifade etti:
“Bu kürsüde söylemiştim ve tam karşımda oturuyordu. Evladım Ekrem İmamoğlu. Yıllardır çokça omuz omuza verdiğimiz, birbirimizi kollayıp koruduğumuz, en zor zamanlarda birbirimizden güç aldığımız dostum Mansur Yavaş.”