Fethiye’de 19 Haziran 2018 tarihinde Kelebekler Vadisi’nde fotoğraf çektirmek için çıktıkları kayalıklardan eşini iterek karnındaki bebeğiyle ölümüne neden olduğu için Fethiye Ağır Ceza Mahkemesi’nden ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılan Hakan Aysal ile alakalı olarak yeni bir gelişme meydana geldi.
Karar dosyasının gönderildiği İstinaf Mahkemesi, dosyayı tutuklu sanığın gözlem altına alınarak cezai ehliyetinin olup olmadığı konusunda İstanbul Adli Tıp Kurumu’ndan rapor alınması için dosyayı Fethiye Ağır Ceza Mahkemesi’ne geri gönderdiği öğrenildi. Semra Aysal’ın abisi Naim Yolcu “Sağlık raporlarındaki eksikliğin tamamlanması için karar bozuldu. Sonucun değişmeyeceğine inanıyoruz” şeklinde konuştu.
Semra Aysal, Kelebekler Vadisi’nde 19 Haziran 2018’de fotoğraf çektirirken kayalıklardan düşerek karnındaki 7 aylık bebeğiyle yaşamını yitirmişti. Ölümün şüpheli bulunması üstüne başlatılan soruşturmada olaydan kısa zaman önce eşine 400 bin lira değerinde ferdi kaza sigortası yaptırdığı belirlenen Hakan Aysal gözaltına alınmış, eşini iterek ölümüne neden olduğu gerekçesiyle Fethiye Ağır Ceza Mahkemesi’nden ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilmişti.
İstinaf Mahkemesi sağlık raporunun tekrardan alınması için Fethiye Ağır Ceza Mahkemesi’ne geri gönderirken, başkaca yönleri incelenmeksizin hükmü bozdu. Hukukçular rapor ile beraber davayı Fethiye Ağır Ceza Mahkemesi’nin tekrardan ele alacağı, karar değişmez ise, istinaf mahkemesinin öbür yönleri araştırmaya başlayacağını söyledi.
“Karar değişmeyecek”
Semra Aysal’ın abisi Naim Yolcu yaptığı açıklama da “Adalete güveniyoruz, adalette gerekenleri yapıyor. Yasada ne gerekiyorsa o yapılıyor, eksikler tamamlanıyor. Sağlık raporlarındaki eksiklik sebebiyle gönderildiği için, sonucun değişmeyeceğini düşünüyoruz. Öbür konularda bozulan bir şey yok. Sanığın tutukluluk hali devam ediyor” diyerek konuştu.
İstinaf Mahkemesi’nden verilen kararda, “Tutuklu sanık avukatı dosyayı istinaf mahkemesine taşırken, mahkeme vicdani kanatin oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler, gerekçe içeriğine göre yapılan araştırmada Yargıtay 1.Ceza dairesinin 16.05.2018 tarih alakalı kararı ve benzer mahiyette emsal kararlar ele alınarak sanığın gördüğü tedaviye ilişkin bütün tedavi evrakların alakalı hastanelerden temini CMK 74.maddesi uyarınca gözlem altına alınmasına karar vererek dava dosyasının ve sanığın İstanbul Adli Tıp Kurumu’na gönderilerek, Gözlem İhtisas dairesinde gözleme tabi tutulmasından sonra “Akli vaziyeti ile işlediği iddia olunan 18-06-2018 tarihinde tasarlayarak canavarca hisle gebe olduğu bilinen eşini kasten öldürmek suçundan cezai ehliyeti konusunda” İstanbul adli tıp kurumu 4.İhtisas kurulundan rapor aldırılması, İstanbul adli tıp kurumu Gözlem İhtisas dairesinin raporuyla İstanbul Adli Tıp Kurumu 4.ihtisas kurulu raporlarında çelişki olduğu takdirde sanığın TCK’nın 32.maddesinde kalıp kalmadığı hususunda İstanbul Adli Tıp Kurumu 1.üst kurulundan raporun tanzim edilmesi, rapor tanziminden sonra, sanığın hukuki vaziyetinin tayin ve takdiri gerektiğinin gözetilmediği anlaşıldığından CMK 289-1 maddesi gereğince kararın hukuka aykırı olduğu kabul edilerek, CMK 280/1-e maddesi uyarınca başkaca yönleri incelenmeksizin verilen hükmün bozulmasına dosyanın tekrardan araştırılmak üzere hükmolunmak üzere, hükmü bozulan ilk mahkemesine gönderilmesine oy birliği ile karar verildi” dendi.