Türkiye’nin mekânsal veri yönetimini güçlendirmek ve kamu hizmetlerinde dijital dönüşümü hızlandırmak amacıyla 2019’da yürürlüğe giren 49 Sayılı Coğrafi Bilgi Sistemleri Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile önemli bir adım atıldı. Bu kararname, coğrafi bilgi sistemleri (CBS) ve akıllı şehir teknolojilerinin ulusal düzeyde yönetimini ve güvenliğini sağlamak için kapsamlı bir çerçeve sundu.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz başkanlığında oluşturulan Türkiye Coğrafi Bilgi Sistemi Kurulu, birçok bakanlık ve stratejik kurumun temsilcileriyle birlikte çalışarak 2024-2030 yıllarını kapsayan Ulusal Coğrafi Bilgi Stratejisi ve Eylem Planını tamamladı. Plan, afet yönetiminden akıllı şehir uygulamalarına kadar geniş bir alanda, coğrafi veriye dayalı dijital politikaların uygulanmasını hedefliyor.
Milli Güvenlik Siyaset Belgesi’nde de yer aldığı üzere, coğrafi bilgi sistemleri ve akıllı şehir uygulamaları yalnızca fırsatlar değil, aynı zamanda ulusal güvenlik açısından tehditler de barındırıyor. Bu tehditlerin başında veri gizliliği ihlalleri, siber saldırılar ve dijital altyapıların kırılganlığı geliyor.
Henüz yaygın kullanılmasa da artırılmış gerçeklik (AR) ve sanal gerçeklik (VR) teknolojileri, kişisel verilerin korunması konusunda ciddi endişeler yaratıyor. Bu teknolojiler, yüz tanıma ve konum verileriyle birleştiğinde bireylerin mahremiyetinin ihlal edilme riski artıyor. Örneğin, artırılmış gerçeklik gözlükleriyle evlerin ölçülerinin alınması, kitap veya yiyeceklerin listelenmesi, tüketici davranışlarını analiz etmek amacıyla kullanılsa da özel yaşamın sınırlarını ihlal edebiliyor.
OECD verilerine göre 2050’de dünya nüfusunun yüzde 70’inin şehirlerde yaşayacağı öngörülüyor. Bu da akıllı şehir uygulamalarının yaygınlaşacağını gösteriyor. Ancak büyük veri ve nesnelerin interneti (IoT) tabanlı bu sistemler, siber saldırılara açık bir yapıya sahip. ABD’de 2016’da yaşanan geniş çaplı DDoS saldırısı, bu risklerin ciddiyetini gözler önüne serdi. Uzmanlar, klasik siber güvenlik yöntemlerinin yetersiz kalabileceğini, ülkelerin akıllı şehirleri korumak için daha gelişmiş güvenlik önlemleri geliştirmesi gerektiğini vurguluyor.