Dün PKK tarafından yapılan açıklamada, Türkiye içindeki unsurların Irak kuzeyine çekileceği ilan edildi. Bu gelişmenin ardından DEM Parti Eş Genel Başkanları Tülay Hatimoğulları ve Tuncer Bakırhan, “Barış ve Demokratik Toplum Süreci”ndeki (BDTP) son duruma ilişkin değerlendirmelerde bulundu ve sürecin yeni bir aşamaya geçtiğini vurguladılar.
"Tarihi Eşik"
Tuncer Bakırhan, yaptığı konuşmada bunun “Türkiye tarihinin akışını değiştirebilecek bir an” olduğunu belirtti. Demokrasi ve yaşamdan yana olanların emeğinin bu noktaya taşıdığını söyleyen Bakırhan, geçmişte barış yolunda yitirdikleri isimleri (ör. Sırrı Süreyya Önder) anarak cezaevindeki arkadaşlarına selam gönderdiklerini ifade etti.
PKK Türkiye'den Tamamen Çekildi
Bakırhan, sürecin kısa zamanda oluşmadığını; 1 Ekim 2024’teki Beklenen adımlar, 27 Şubat’ta İmralı’dan gelen sesler ve Sayın Öcalan’ın çağrısının sürecin seyrini değiştirdiğini aktardı. Ayrıca PKK’nin kongresinde fesih kararı alınmasının, silahların yakılması ve “siyasetin konuşması” yönündeki iradenin somutlaşması anlamına geldiğini söyledi.
Bakırhan, 1 Ekim 2025’te Sayın Erdoğan ile yapılan el sıkışmanın barış iradesine güven verdiğini; dün ise PKK’nin silahlı unsurlarını çektiğini açıklamasının sürecin en kararlı adımı olduğunu belirtti. Çekilmenin tamamlanmasıyla birinci aşamanın kapandığını, ikinci aşamaya (hukuki ve siyasal adımlar) geçme zamanının geldiğini vurguladı.
"Demokratik Entegrasyon"
Eş Genel Başkan Tülay Hatimoğulları, 26 Ekim 2025 tarihli açıklamayla BDTP’nin yeni bir aşamaya girdiğini; silahların sustuğu, çatışmaların bittiği bir döneme geçildiğini açıkladı. Hatimoğulları “demokratik entegrasyon”un bu dönemin anahtar kavramı olduğunu söyledi. (Not: Demokratik entegrasyon, farklı toplumsal ve siyasi grupların anayasal ve yasal çerçeveler içinde eşit haklarla topluma katılımını sağlama yaklaşımıdır.)
Her iki eş genel başkan da TBMM’ye, yürütme ve yargıya büyük sorumluluk düştüğünü; Meclis’in bu süreci kolaylaştıracak kararlar alması gerektiğini belirtti. Sürecin yasalar, haklar ve demokratik çalışma koşulları ile ilerlemesi; diyalog kanallarının açılması ve Öcalan’ın daha fazla inisiyatif alabilmesi için yolların sağlanması talep edildi.
