Vatikan Devlet Başkanı Papa 14. Leo, göreve geldikten sonraki ilk resmi yurt dışı ziyaretini Türkiye’ye yaptı ve temaslarını dün itibarıyla tamamladı.
İstanbul’dan Beyrut’a geçerken gazetecilerin sorularını yanıtlayan Papa, hem Türkiye’deki izlenimlerini hem de dünya gündemindeki kritik konulara dair değerlendirmelerini paylaştı. Papa’nın açıklamaları, ziyaretin diplomatik ve dini açıdan taşıdığı önem bakımından dikkat çekici mesajlar içerdi.
Türkiye’ye Övgü ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’a Teşekkür
Papa 14. Leo, Türkiye ziyaretinin “harika geçtiğini” belirterek özellikle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a teşekkür etti. Farklı inançlardan insanların bir arada, barış içinde yaşadığı Türkiye’nin bu yönüyle tüm dünyaya örnek olması gerektiğini vurguladı. Papa’ya göre bu çok kültürlü yapının korunması ve desteklenmesi, yalnızca bölge için değil, küresel barış açısından da büyük bir değer taşıyor.
Filistin-İsrail Gerilimi: İki Devletli Çözüm Vurgusu
Papa, Filistin’de devam eden çatışmalara ilişkin değerlendirmesinde Vatikan’ın uzun yıllardır açık şekilde iki devletli çözümden yana olduğunu hatırlattı. İsrail’in bu çözümü kabul etmediğini belirten Papa, mevcut çıkmazın sona ermesi için en gerçekçi yolun bu model olduğunu söyledi. Ayrıca Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da aynı görüşü paylaştığını ve Türkiye’nin barış sürecinde önemli bir rol oynayabileceğini ifade etti. Bu mesaj, uluslararası toplumda iki devletli çözüm çağrılarının yeniden güçlendiği bir döneme denk geliyor.
Ukrayna Savaşı ve Diplomatik Girişimler
Ukrayna’daki savaşla ilgili soruları yanıtlayan Papa 14. Leo, birkaç ay önce Ukrayna ile Rusya arasında diyalog için umut doğduğunu, bu süreçte Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın iki tarafı bir araya getirmede önemli katkılar sunduğunu söyledi. Ancak hâlâ kalıcı bir çözümün ufukta görünmediğini belirtti. Yine de Papa’ya göre son dönemde barış için “somut öneriler” yeniden gündeme gelmiş durumda.
Papa, Erdoğan’ın Ukrayna Devlet Başkanı Zelenski, Rusya Devlet Başkanı Putin ve ABD Başkanı Trump ile kurduğu ilişkilerin bu süreçte kritik bir rol oynayabileceğini ifade etti. Bu ilişkilerin, diyaloğun canlanmasına, bir ateşkes ihtimalinin güçlenmesine ve savaşın nasıl sonlandırılabileceğine dair yeni yolların bulunmasına yardımcı olabileceğini umduğunu söyledi.