TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Türk Demokrasi Vakfı tarafından Meclis Tören Salonu’nda düzenlenen “Küresel ve Bölgesel Değişimlerin Işığında Türkiye’de Milli Güvenlik Mimarisinin Yeniden Düşünülmesi” programında kapsamlı bir konuşma yaptı. Kurtulmuş, Türkiye’nin binlerce yıllık devlet aklıyla, yeni yüzyılında terör tehdidiyle yaşamaya devam edemeyeceğini vurguladı.
TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, dünyanın tarihinin belki de en çalkantılı dönemlerinden birinden geçtiğini belirterek, ekonomiden siyasete, eğitimden sosyal güvenliğe kadar her alanda köklü dönüşümlerin yaşandığını ifade etti. Bu çok yönlü değişimlerin ülkeler arası ilişkileri derinden etkilediğini ve küresel güç dengelerini hızlı biçimde yeniden şekillendirdiğini söyledi.
Enerji ve gıda güvenliği, küresel göç dalgaları ve iklim krizinin tüm ülkeleri etkileyen katmanlı sorunlar olduğunu belirten Kurtulmuş, hiçbir devletin bu dalgalanmaların dışında kalamayacağını vurguladı.
Türkiye’nin bu süreçte yalnız kalmayacak nadir ülkelerden biri olduğunun altını çizen Kurtulmuş, hiçbir bölgesel ya da küresel denklemde Türkiye’nin yok sayılmasının mümkün olmadığını dile getirdi.
Gazze’de yaşananlar ve Rusya-Ukrayna Savaşı örneklerini hatırlatan Kurtulmuş, Türkiye’nin hem krizlerin çözümünde hem de ortaya çıkan yeni güç yapılarını anlamada önemli bir rol üstlendiğini belirtti.
Kurtulmuş, konuşmasının önemli bölümünü Türkiye’nin terörle mücadelesine ayırdı. Orta Doğu’dan Afrika’ya kadar birçok bölgede terör örgütlerinin dış güçler tarafından yönlendirildiğini söyleyerek, Türkiye’nin son 50 yılda terör yüzünden büyük bedeller ödediğini hatırlattı.
Türkiye'nin artık ikinci yüzyılında terörle yaşamak zorunda olmadığını vurgulayan Kurtulmuş, “Terörsüz Türkiye” hedefi çerçevesinde toplumun tüm kesimlerini kapsayan yeni süreçlerin başlatıldığını ifade etti. Bu kapsamda TBMM’de kurulan Milli Dayanışma Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonunun yürüttüğü çalışmalara dikkat çekti.
Milli güvenlik mimarisinin yenilenmesi gerektiğini belirten Kurtulmuş, yeni dönemin üç temel ayağından söz etti:
Çok katmanlı ve esnek güvenlik yaklaşımı,
Demokrasi ile güvenlik arasındaki ilişkinin güçlendirilmesi,
Adalet ekseninde kurumsal düzenlemelerin geliştirilmesi.
Demokratik standartların yükselmesinin güvenliği beslediğini ifade eden Kurtulmuş, adaletin devlet düzeninin temel taşı olduğunu vurguladı.
Türkiye’nin içe kapanmacı bir güvenlik politikası izlemeyeceğini belirten Kurtulmuş, “nizam-ı âlem” anlayışının tarihsel bir devlet geleneği olduğunu söyledi. Türkiye’nin yalnızca kendi çıkarları için değil, küresel adaletin sağlanması için de sorumluluk üstlendiğini ifade etti.
Genç nesillere de seslenen Kurtulmuş, yeni kuşakların “kaygı kuşağı” değil “adalet kuşağı” oluşturması gerektiğini belirtti ve Türkiye’nin ikinci yüzyılının “sözü güçlü, tesiri yüksek bir ülke dönemi” olacağını kaydetti.