İstanbul Barosu Başkanı Kaboğlu'ndan TBMM'deki Komisyona Eleştiri

İstanbul Barosu Başkanı Kaboğlu'ndan TBMM'deki Komisyona Eleştiri

Prof. Dr. , 'de kurulan Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu toplantısına ilişkin dikkat çeken açıklamalarda bulundu.

27.08.2025 17:30 | Son Güncelleme : 27.08.2025 17:30

Komisyona son dakikada, yalnızca sözlü davetle çağrıldıklarını belirten Kaboğlu, bu kadar önemli bir çalışmaya baroların daha planlı ve etkin şekilde davet edilmesi gerektiğini söyledi.

İşte, Kaboğlu'nun o açıklamaları!

“Sembolik Davet Yerine Katkı Sunma Fırsatı Verilmeli”

Komisyonun baroları dinlemesini olumlu bulduğunu ancak çağrı yönteminin doğru olmadığını belirten Kaboğlu, şu ifadeleri kullandı:

“Bu denli önemli bir komisyona baroların sembolik olarak davet edilmesi değil, ciddi bir biçimde planlanmış ve programlanmış bir biçimde davet edilmesi, orada gerçekten katkı sunması temenni edilirdi. Bu yalnızca İstanbul Barosu için değil, tüm Türkiye’deki barolar için geçerlidir.”

Kaboğlu, komisyonun ismine de dikkat çekerek, mevcut adın yerine “Hukuk, Demokrasi ve Barış Komisyonu” isminin daha uygun olacağını savundu. “Türkiye’de sık sık ‘terörsüz Türkiye’ deniyor, ben ise ‘hukuklu Türkiye’ diyorum.” ifadelerini kullanan Kaboğlu, hukukun olmadığı bir yerde barış ve güvenliğin sağlanamayacağını vurguladı.

“Hukuksuzluk Ekmek Kıtlığından Daha Önemli”

Türkiye’de 200 bini aşkın avukat bulunduğunu, bunların üçte birinin İstanbul Barosu’na bağlı olduğunu hatırlatan Kaboğlu, İstanbul Barosu’nun yalnızca sayısal büyüklüğüyle değil, uluslararası ölçekte deneyimli bir yapıya sahip olmasıyla da öne çıktığını belirtti. Bu nedenle baronun, Meclis’teki komisyon çalışmalarına ciddi katkı sağlayabileceğini ifade etti.

Hukukun önemine dikkat çeken Kaboğlu, hukuksuzluğun toplumsal krizleri derinleştirdiğini belirterek şu değerlendirmeyi yaptı:

“Eğer hukuk yoksa, hukuksuzluk aslında ekmek kıtlığından daha önemlidir. Barışın sağlanması ise hukuka saygı duyulmayan bir devlette zordur. İstanbul Barosu Başkanı olarak bütün anayasal kurumları, yasalarımıza, uluslararası sözleşmelere, anayasaya ve hukukun temel ilkelerine saygı göstermeye çağırıyorum. Her zaman, herkes için, her yerde hukuk diyorum.”

Sıradaki Haber Yükleniyor