30 Ekim’de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’la bir araya gelen İmralı Heyeti’nin bugün Abdullah Öcalan’la görüşmesi bekleniyor. Süreç, “Terörsüz Türkiye” vizyonunun en kritik aşamalarından biri olarak değerlendiriliyor. Hürriyet yazarı Abdulkadir Selvi konuya dair köşesinde bir yazı kaleme aldı. Yazıda, hem Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın hem de Öcalan’ın heyete duyduğu güvene dikkat çekilerek, bu güvenin sürecin sağlıklı yürütülmesi açısından hayati önem taşıdığı vurgulandı.
Heyetin Güvenilirliği Sürecin Teminatı
İmralı Heyeti’nin temel özelliği olarak “güvenilirlik” öne çıkıyor. Pervin Buldan ve Mithat Sancar’ın, taraflar arasında doğru bilgi aktarımı sağlayan ve krizleri yatıştıran yapıcı bir tutum sergiledikleri belirtiliyor. Yazıda, rahmetli Sırrı Süreyya Önder’in de geçmişte benzer bir rol üstlenerek gergin anları diyalogla aşmayı başardığı hatırlatılıyor.
Geçmişte yaşanan süreçlerin “yol kazalarıyla” tıkandığına değinilirken, bu kez aynı hataların tekrarlanmaması gerektiği vurgulanıyor.
Yanlış Mesajlar Süreci Zehirliyor
Yazıda, Asrın Hukuk Bürosu’nun Öcalan’ın açıklamalarını kamuoyuna “çarpıtarak” aktardığı iddiasına yer veriliyor. Bu durumun, kamuoyunda yanlış algılar yaratarak süreci baltalayabileceği ifade ediliyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da İmralı Heyeti ile yaptığı görüşmede, geçmişteki benzer hatalara karşı uyarılarda bulunduğu ve “süreci zehirleyecek” davranışlardan kaçınılması gerektiğini vurguladığı aktarılıyor.
“Terörsüz Türkiye” İçin Tarihi Fırsat
Selvi'ye göre Türkiye, hem iç hem de dış koşullar açısından “tarihi bir fırsat penceresi” yakalamış durumda. ABD Başkanı Donald Trump’ın ekibine “Türkiye’yle ilgili sorun değil, çözüm önerisi getirin” talimatını verdiği hatırlatılarak, bu atmosferin Türkiye lehine bir diplomatik zemin oluşturduğu ifade ediliyor.
Öcalan’ın PKK’ya “silah bırakma ve fesih çağrısı” yapması, örgütün Türkiye’ye karşı eylem yapmama kararı alması, sürecin olumlu seyrine işaret eden gelişmeler olarak değerlendiriliyor.
Meclis Komisyonu ve Öcalan Görüşmesi Gündemde
Yazıda, TBMM’deki “Terörsüz Türkiye Komisyonu”nun Öcalan’la görüşmesi yönündeki tartışmalara da değiniliyor. MHP lideri Devlet Bahçeli’nin “Komisyon İmralı’ya gitmeli” açıklaması hatırlatılarak, yazar da bu görüşe destek veriyor.
“Eğer bu sorunu kalıcı olarak çözmek istiyorsak, PKK üzerinde etkili tek isim olan Öcalan’la görüşülmesinde bir sakınca yok,” ifadeleriyle, diyalog sürecinin önemine dikkat çekiliyor.
Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde yapılan son toplantıda da bu konuda tereddütlerin giderildiği ve Meclis komisyonunun karar alması halinde İmralı’ya gidebileceği belirtiliyor.
“Bu Süreç Başarısız Olursa Bedeli Ağır Olur”
Yazıda, Terörsüz Türkiye sürecinin başarıya ulaşmaması halinde şiddetin yeniden yükselme riskine dikkat çekiliyor. “Ya şehit cenazeleriyle dolu bir dönem başlayacak, ya da kınalı kuzularımızın düğün konvoyları geçecek” ifadeleriyle, sürecin toplumsal sorumluluk boyutu vurgulanıyor.
“Bu, tarihin omuzlarımıza yüklediği bir görevdir. Terörsüz Türkiye’yi ya başaracağız ya başaracağız; bunun alternatifi yok,” sözleriyle, yazar kararlılığın altını çiziyor.
“Gerçek Milliyetçilik Barıştan Yana Olmaktır”
Yazının son bölümünde, sürece destek veren isimlerden TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’a atıf yapılarak, onun “kan akmasın, ülke bölünmesin” anlayışıyla hareket ettiği belirtiliyor.
Selvi, “Hangisi daha büyük milliyetçilik? Kan aksın diye mi uğraşmak, yoksa ülkeyi bölmek isteyenlerin oyununu bozacak barışın önünü açmak mı?” diyerek, kalıcı barışın gerçek milliyetçilik olduğuna vurgu yaptı.
