Görevden uzaklaştırılan eski İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında açılan davanın ikinci duruşması, İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından Silivri’de gerçekleştirildi.
İmamoğlu, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek’e yönelik ifadeleri nedeniyle “tehdit”, “hakaret” ve “terörle mücadele eden kamu görevlisini hedef gösterme” suçlamalarıyla yargılanıyor.
Bugünkü duruşmada İmamoğlu’nun yanı sıra tarafların avukatları ve çok sayıda siyasi isim hazır bulundu.
Duruşmaya Katılan İsimler
Duruşma salonunda dikkat çeken kalabalık arasında CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İmamoğlu’nun eşi Dilek Kaya İmamoğlu, oğlu Selim İmamoğlu ve CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik de yer aldı. Çok sayıda milletvekili de duruşmayı izlemek için salondaydı. Salondaki yoğunluk nedeniyle jandarma geçişleri kontrol altına aldı. Duruşmada tutuklu sanık sıfatıyla bulunan İmamoğlu, önceki celsede sunulan mütalaaya karşı savunmasını sundu.
İddianamede Ciddi Suçlamalar Yer Alıyor
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek “mağdur”, Ekrem İmamoğlu ise “şüpheli” olarak yer aldı. Gürlek’in, daha önce terörle mücadele alanında görev yapmış ve bu nedenle çeşitli silahlı terör örgütlerinin hedefi haline gelmiş bir yargı mensubu olduğu belirtildi. İddianamede, İmamoğlu’nun yaptığı bir konuşmada Gürlek’in ismini geçirmesinin, terör örgütleri açısından tehdit oluşturacak şekilde yorumlanabileceği ifade edildi.
İddianamede İmamoğlu'nun, CHP Gençlik Kolları Başkanı Cem Aydın hakkında adli işlem başlatılmasına dair eleştirilerde bulunduğu konuşmasının, Gürlek'i “silahlı terör örgütlerine hedef gösterme” anlamı taşıdığı öne sürüldü. Bu kapsamda İmamoğlu’nun üç ayrı suçtan; “kamu görevlisine görevinden dolayı alenen hakaret”, “tehdit” ve “terörle mücadele eden kişiyi hedef gösterme” suçlarından toplamda 2 yıl 8 aydan 7 yıl 4 aya kadar hapis cezasıyla cezalandırılması talep ediliyor.
İddianamede ayrıca, Türk Ceza Kanunu’nun 53. maddesine atıfla, İmamoğlu’nun olası mahkumiyet durumunda kamu görevinden men edilmesi de isteniyor. Bu hükme göre, bir kişinin kasten işlediği suçtan dolayı mahkum olması halinde, milletvekilliği dahil olmak üzere birçok kamu görevini yürütmesi engellenebiliyor. Bu durum, İmamoğlu’nun siyasi geleceği açısından önemli sonuçlar doğurabilir.