MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin çağrısıyla başlatılan ve kamuoyunda "Terörsüz Türkiye" süreci olarak adlandırılan barış girişimleri devam ederken, PKK lideri Abdullah Öcalan ve HDP'nin tutuklu eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş hakkındaki iddialar gündemi meşgul ediyor.
Sürecin kilit isimlerinden Selahattin Demirtaş, avukatları aracılığıyla yaptığı yeni bir açıklamayla hakkındaki spekülasyonlara ve süreçteki rolüne açıklık getirdi.
Demirtaş, özellikle Meclis Komisyonunun İmralı Adası'na gidişi tartışılırken, kendi isminin gündemin başına oturtulmasının süreci etkilediğini belirtti.
Öcalan ile Rekabet Kesinlikle Yok
Hakkında çıkan, Abdullah Öcalan ile arasında çatışma veya rekabet olduğu yönündeki iddialara net bir dille karşı çıkan Demirtaş, "Bu konuda Sayın Öcalan ile aramızda bir rekabetin, ayrılığın ya da çatışmanın sözü bile edilemez" diye konuştu.
Demirtaş, sürecin inisiyatifinin tek bir kişide olduğunu vurguladı:
"Sayın Öcalan’ın rolü, misyonu ve tarihi sorumluluğu son derece önemlidir ve bunları ancak kendisi yerine getirebilir, ben dahil bir başkası değil." diyen Demirtaş, kendi rolünü ise demokratik siyasetteki barış çabalarını destekleyecek ve tamamlayacak nitelikte olarak tanımladı.
Sürece Tam Destek
Demirtaş, Cumhurbaşkanı ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin büyük bir cesaretle sahiplendiği, CHP Genel Başkanı Özgür Özel başta olmak üzere muhalefetin de desteklediği barış girişimlerine koşulsuz destek verdiğini açıkladı.
"Barış girişimlerinin içindeyim, yanındayım, arkasındayım." diyen ve İmralı ve Edirne koşullarında bu misyonu sağlıklı bir şekilde tamamlama imkanının olmadığını belirten Demirtaş, bunun bir pazarlık veya koşul olmadığını, sadece bir gerçeklik olduğunu kaydetti.
Siyasi Liderlerle Yüz Yüze Görüşme Çağrısı
Demirtaş, "Kimseye karşı kinim de nefretim de yoktur" diyerek, bir gün özgür koşullara kavuşursa tüm siyasi aktörlerle yüz yüze görüşmek istediğini ifade etti.
Görüşmek istediği liderler arasında; Cumhurbaşkanı başta olmak üzere Özgür Özel, Devlet Bahçeli, Ali Babacan, Ahmet Davutoğlu, Fatih Erbakan, Erkan Baş, Mahmut Arıkan ve Müsavat Dervişoğlu gibi tüm siyasi yelpazeden isimler yer aldı. Demirtaş, bu görüşmeleri hiçbir siyasi ikbal, koltuk, makam, mevki hesabına girmeden içtenlikle yapacağını dile getirdi.
Demirtaş, Cumhurbaşkanı'nın demokratik reformlarla yeni bir sayfa açma politikası ortaya koyması durumunda, tıpkı barış sürecini koşulsuz desteklediği gibi, bunu da tereddütsüz destekleyeceğini belirtti.
"Evim, Yuvam DEM Parti'dir"
Siyasi geleceği hakkındaki spekülasyonlara da değinen Demirtaş, yeni parti kuracağı ya da başka bir partiye geçeceği yönündeki tüm yorumların spekülasyon olduğunu vurguladı.
"Siyasi geleneğimizin bugünkü temsilcisi DEM Parti benim tek partimdir. Bir gün siyasette olma zorunluluğum ortaya çıksa bile benim evim, yuvam DEM Parti’dir."
Açıklamasının sonunda umut ve kararlılık mesajı veren Demirtaş, "Önce barışı, sonra adaleti, eşitliği ve kardeşliği hep birlikte sabırla, adım adım inşa edeceğiz... Mutlaka başaracağız" diyerek gözlerinin ve kulağının Meclis Komisyonunun alacağı "cesur ve tarihi kararda" olacağını belirtti.