Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Gazze’de süren çatışmaları sona erdirmeye yönelik diplomatik çabalar kapsamında Mısır’ın Şarm el-Şeyh kentinde düzenlenecek uluslararası zirveye katılacak. Toplantı, bölgede kalıcı ateşkesin sağlanması ve insani yardımların artırılması için yapılacak en üst düzey girişimlerden biri olarak değerlendiriliyor.
Mısır Cumhurbaşkanlığı tarafından yapılan açıklamada, yarın gerçekleşecek zirveye ABD Başkanı Donald Trump, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve çok sayıda ülke liderinin katılacağı duyuruldu. Toplamda 20’den fazla ülkenin devlet veya hükümet başkanı düzeyinde temsil edileceği toplantı, uluslararası toplumun Gazze’deki çatışmaları durdurmak için attığı en kapsamlı adım olarak öne çıkıyor.
Zirveye, Cumhurbaşkanı Erdoğan da katılarak Türkiye’nin diplomatik çözüm çabalarına destek verecek. Ankara, son dönemde hem Mısır hem de bölgedeki diğer aktörlerle yoğun temaslar yürüterek kalıcı bir ateşkes ve insani yardım koridorunun oluşturulması için girişimlerde bulunuyordu.
Amerikan haber sitesi Axios’un aktardığı bilgilere göre, zirveye Almanya, Fransa, İtalya, Katar, Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan ve Pakistan gibi ülkeler, lider veya dışişleri bakanı düzeyinde katılacak. Ayrıca İspanya ve Japonya gibi ülkelerin de davet edildiği bildirildi.
Zirvede bölgedeki son gelişmeler, insani kriz ve barış süreci için olası adımların ele alınması bekleniyor. Toplantının sonunda tarafların ortak bir “Gazze’de ateşkese giden yol haritası” üzerinde uzlaşmaya çalışacağı ifade ediliyor.
Mısır Cumhurbaşkanlığı kaynakları, İsrail’in zirveye davet edilmediğini açıkladı. Bu durum, toplantının öncelikle uluslararası ve bölgesel aktörler arasında ortak bir tutum oluşturmayı hedeflediğini gösteriyor. Katılımcı ülkelerin, Gazze’deki sivillere yönelik saldırıların durdurulması ve ateşkesin sağlanması konusunda baskı unsuru oluşturmak istediği belirtiliyor.
Türkiye’nin Rolü ve Diplomatik MesajıCumhurbaşkanı Erdoğan’ın zirveye katılımı, Türkiye’nin Ortadoğu’daki diplomatik etkinliğini artırma çabasının bir parçası olarak değerlendiriliyor. Ankara, uzun süredir Gazze’deki insani duruma dikkat çekiyor ve “uluslararası toplumun sessizliğini kırma” çağrısı yapıyor.