Bu yıl Güney Afrika'nın ev sahipliğinde düzenlenen G20 Liderler Zirvesi, “Dayanışma, Eşitlik, Sürdürülebilirlik” temasıyla resmi olarak açıldı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, diğer liderlerle birlikte törene katılarak zirvenin ilk günündeki programda yer aldı. Küresel iş birliğinin güçlendirilmesi ve ekonomik kırılganlıkların azaltılması, zirvenin temel gündem başlıklarını oluşturuyor.
Açılış oturumunda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, dünya genelindeki sosyoekonomik adaletsizliklere dikkat çekti. Erdoğan, her 10 kişiden 1’inin aşırı yoksulluk sınırında yaşadığını vurgulayarak mevcut ekonomik düzenin sürdürülebilir olmadığını ifade etti.
Küresel ticarette yavaşlama yaşandığına işaret eden Erdoğan, ekonomik canlanma için daha kapsayıcı ve yenilikçi politikalara ihtiyaç olduğunu belirtti.
Uluslararası ticaret kurallarının güncellenmesinin önemine değinen Erdoğan, mevcut sistemin özellikle kırılgan ekonomiler üzerinde baskı oluşturduğunu, bu nedenle daha adil bir yapıya ihtiyaç duyulduğunu söyledi.
Erdoğan’ın konuşmasında öne çıkan başlıklardan biri de küresel borçluluk krizi oldu. Dünya genelinde toplam borçluluk oranının küresel hasılanın yüzde 324’üne ulaştığını belirten Erdoğan, bu seviyenin ekonomik istikrarsızlığı derinleştirdiğini ifade etti.
Türkiye’nin borçluluk oranının ise yüzde 89 seviyesinde olduğunu aktaran Cumhurbaşkanı, bu durumun ülkeye “yapısal dönüşüm için önemli bir mali alan” sağladığını dile getirdi.
Buna karşın düşük gelirli ülkelerin benzer bir avantajdan yoksun olduğuna değinen Erdoğan, bu ülkelerin yüksek borç yükü nedeniyle ekonomik olarak sıkışmış durumda bulunduğunu söyledi.
Konuşmasında G20’nin düşük gelirli ülkelere yönelik sorumluluklarına da dikkat çeken Erdoğan, G20 Ortak Çerçevesi kapsamında Gana ve Etiyopya’nın borçlarının yeniden yapılandırılması sürecinde atılan adımları olumlu karşıladıklarını ifade etti.
Erdoğan, borç yapılandırma sürecinin daha etkili hale getirilebilmesi için G20 ülkelerini daha fazla sorumluluk üstlenmeye davet etti. Küresel ekonomik istikrarın ancak tüm ülkelerin yükü paylaşarak çözüm üretmesiyle mümkün olabileceğini vurguladı.
