Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenen MÜSİAD 28. Olağan Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada, gündemine muhalefet partilerini alarak özellikle CHP’yi sert bir dille eleştirdi. Erdoğan, Türkiye’nin iç siyasetteki tansiyonunun yükselmesinden muhalefetin “sorumsuz dili”ni sorumlu tuttu.
"Değişim Umudu Her Seferinde Hayal Kırıklığına Dönüşüyor"
Erdoğan, muhalefette genel başkanların değişmesinin zihniyet değişimini getirmediğini ifade ederek, “Değişim beklentisi her seferinde hayal kırıklığına dönüşüyor. Zihniyet değişmedikçe, bu değişimlerin hiçbir anlamı yok” dedi. CHP liderliğini, ülkeyi yabancı medyaya şikâyet etmekle suçladı.
“Ekonomik Tetikçilik ve İspiyonculuk”
Muhalefetin yerli markalara yönelik boykot çağrılarına da tepki gösteren Erdoğan, bunun doğrudan ihracatçılara ve sanayicilere zarar verdiğini söyledi. “İktidarı yıpratayım derken Türkiye'ye zarar veriyorlar” diyen Erdoğan, bu tutumu “ekonomik tetikçilik, jurnalcilik ve ispiyonculuk” olarak nitelendirdi. CHP içindeki iç hesaplaşmaların kendilerini ilgilendirmediğini söyleyen Erdoğan, ancak “ülkeyi ispiyonlayanları görmezden gelemeyiz” diyerek çizgilerini net koydu.
“CHP'nin Normalleşmesi Şart”
Cumhurbaşkanı, CHP’ye yönelik en dikkat çekici çağrısını “CHP'nin süratle normalleşmesi gerekiyor” sözleriyle yaptı. Partinin vesayetçi zihniyetten kurtulması ve ülkenin gerçek gündemine dönmesi gerektiğini savunan Erdoğan, “Sivil siyaseti zehirli söylemlerle etkilemek kabul edilemez” ifadeleriyle sert bir uyarıda bulundu.
“Bu Dil 1960’lardan, 12 Eylül’den Tanıdık”
Konuşmasında Türkiye’nin geçmiş siyasi kırılma noktalarına da değinen Erdoğan, mevcut muhalefet dilinin 1960 darbesi öncesi, 12 Eylül askeri müdahalesi ve Gezi olayları dönemindeki söylemleri hatırlattığını söyledi. “Türkiye bu toksik siyaset dilini iyi bilir” diyen Erdoğan, benzer hataların tekrarlanmaması gerektiğini vurguladı.
“Kutuplaşma Değil Kucaklaşma Gerekli”
Erdoğan, konuşmasını birlik ve beraberlik vurgusuyla tamamladı. Türkiye’nin bölgesel ve küresel ölçekte gerilimlerin arttığı bir dönemde olduğunu hatırlatarak, kutuplaştırıcı söylemlerden uzak durulması gerektiğini belirtti. “Yangına körükle gitmeyin, sorumlu dille siyaset yapın” çağrısı dikkat çekti.