Konferansın bu yılki temasının "barış, istikrar ve refah üreten dış politika" olduğunu belirten Erdoğan, devlet geleneğindeki istişare kültürünün önemini vurguladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, uluslararası sistemin son 30 yılda iki kutupluluktan çok kutupluluğa evrildiğine dikkat çekerek, yeni oyuncular ve dijital dinamiklerin diplomasinin zeminini değiştirdiğini ifade etti. Buna rağmen, insani krizler, küresel eşitsizlikler ve savaşların çözülmek yerine derinleştiği tespitini yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçmiş yüzyıldaki dünya savaşları, Holokost, Ruanda, Bosna, Suriye ve Gazze’deki insanlık suçlarını ve trajedileri hatırlatarak küresel yönetişim mimarisinin benzer olayları önlemede tam başarı sağlayamadığını belirtti.
Suriye'de Baas rejiminin saldırıları sonucu hayatını kaybeden yüz binlerce insana ve Gazze'de öldürülen 70 bini aşkın Filistinliye dikkat çekti. Türkiye’nin bu krizler karşısındaki vicdanlı duruşunun altını çizdi. Karadeniz'deki saldırılara ilişkin olarak ise sivil gemilerin hedef alınmaması konusunda taraflara ikazlarının iletildiğini açıkladı.
Güçlü Türkiye, Güçlü Diplomasi
Türkiye’nin hem kendi hak ve çıkarlarını savunabilmesi hem de dost ve kardeşlerine yardım elini uzatabilmesi için ekonomik, askeri ve diplomatik bakımdan güçlü olmak dışında bir seçeneği olmadığını vurgulayan Cumhurbaşkanı, Türkiye Yüzyılı vizyonunu incelikle örülmüş çok boyutlu bir politika ile hayata geçirdiklerini belirtti.
Hariciye teşkilatına büyük sorumluluk düştüğünü ifade eden Erdoğan, Türkiye'nin artan ihracatı, savunma sanayii gücü ve uluslararası itibarı ile küresel siyasetteki ağırlığının arttığını söyledi. Türkiye’nin ihracatının 36 milyar dolardan yıllık 270 milyar dolara, turizm gelirinin ise 61.1 milyar dolara ulaşmasında büyükelçilerin emeği olduğunu dile getirdi.
Hedef Savunma Sanayiinde İlk 10
Suriye’deki terör örgütlerinin varlığına değinerek DEAŞ ile göğüs göğüse çarpışan tek NATO müttefiki olarak Suriye hükümetine destek verdiklerini ve Suriye’nin milli birlik ve bütünlüğünün önemini vurguladı.
Ekonomi ve ticareti dış politikadan ayrı tutmanın mümkün olmadığını belirten Erdoğan, savunma sanayiindeki hedefleri açıkladı. Halihazırda 11’inci büyük savunma ihracatçısı olan Türkiye’nin, 2028 yılı için savunma ve havacılık ihracatını 11 milyar dolara çıkararak dünyanın ilk 10 ihracatçısı arasına girmeyi hedeflediğini kaydetti.
Konuşmasının sonunda yurt dışında yaşayan vatandaşların haklarının korunmasında büyükelçilere düşen görevin önemine dikkat çekerek, bu hedefe uyum içinde çalışarak ulaşılacağını ifade etti.
