Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul İl Başkanlığı Olağanüstü Kongresi, Beşiktaş Belediyesi Süleyman Seba Kültür ve Kongre Merkezi’nde gerçekleşti. Ancak kongre süreci, parti içi çekişmeler, mahkeme kararları ve Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) müdahaleleriyle birlikte adeta siyasi bir krize dönüştü.
Mahkeme ve YSK Kararları Çatıştı
Kongrenin toplandığı sırada İstanbul 45. Asliye Hukuk Mahkemesi, 2 Eylül’de verdiği kararı hatırlatarak kongrenin durdurulmasını talep etti. Bu karar kapsamında il yönetimi görevden alınmış, Gürsel Tekin çağrı heyeti olarak atanmıştı. Ayrıca bazı ilçelerdeki kongreler de mahkeme tarafından durdurulmuştu.
Buna karşılık YSK, daha önce olduğu gibi devreye girerek kongrenin yapılmasına izin verdi. YSK Başkanı Ahmet Yener, “Başlamış olan İstanbul İl Kongresi’nin devamına karar verilmiştir” açıklamasıyla sürece noktayı koydu. Böylece kongre, yargı kararına rağmen gerçekleştirildi.
Parti İçi Çatışma ve İtirazlar Yaşandı
Kongrede yaşananlar yalnızca mahkeme ile YSK arasındaki yetki tartışmasına değil, aynı zamanda parti içindeki derin ayrışmalara da işaret etti. Kongreye icra memurlarının gelmesi, tutanakların tutulması ve itirazların CHP’liler tarafından yapılması dikkat çekti.
CHP delegesi Özlem Erkan’ın mahkemeye başvuran isim olduğu ortaya çıktı. Bu durum, dış müdahalelerden ziyade CHP içindeki çekişmelerin sürecin asıl kaynağı olduğunu gösterdi.
Özgür Çelik ve Gürsel Tekin İkilemi
Kongre sonunda Özgür Çelik İstanbul İl Başkanı seçildi. Ancak mahkeme kararıyla göreve getirilen Gürsel Tekin, bu kararın geçerli olduğunu savunarak görevden ayrılmayı reddetti. Bu ikili durum, CHP İstanbul örgütünde yönetim krizine yol açtı.
CHP yönetimi seçimle gelen Çelik’in meşruiyetini savunurken, Tekin mahkeme kararına dayandığını belirtiyor. Bu ikilem, parti içindeki dengeleri daha da karmaşık hale getirdi.
Krizin CHP’ye ve Siyasete Etkileri
Yaşanan süreç, siyasi partilerin kendi iç meselelerini çözme yerine yargıya taşımasının yarattığı olumsuz tabloyu gözler önüne serdi. Kongreye icra memurlarının gitmesi, kamuoyunda hoş karşılanmadı.
Buna karşın, parti tabanında farklı bir etki ortaya çıktı. YSK’nın kararı sonrası kongre salonunda oluşan coşkulu atmosfer, CHP’nin dış müdahaleler karşısında kenetlendiğini gösterdi. “Direne direne kazandık” havası, tabanın motivasyonunu artırdı.
Tartışmaların Gölgesinde İmamoğlu Faktörü
Parti içi bu yoğun tartışmalar, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında ortaya atılan yolsuzluk ve şaibe iddialarının gündeme gelmesini engelliyor. Parti içinde bazı kesimler, İmamoğlu’nun eski ANAP’lılarla kurduğu “ekosistemin” tartışılmadığını, dış müdahale algısının bu hesaplaşmayı ötelediğini savunuyor.
CHP Güçleniyor mu, Zayıflıyor mu?
Sonuç itibarıyla YSK’nın hızlı müdahalesiyle CHP’nin Olağanüstü İstanbul İl Kongresi tamamlandı. Özgür Çelik yeni başkan seçildi, ancak Gürsel Tekin’in varlığıyla belirsizlik sürüyor.
Yaşananlar, CHP tabanını kısa vadede motive etse de, Türk siyasetine ve demokrasiye gölge düşürüyor. Yargı kararları üzerinden siyaset dizayn edilmesi, yalnızca CHP’nin değil Türkiye’nin demokratik görünümünün de zedelenmesine yol açıyor.