Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek hakkında Hakimler ve Savcılar Kurulu’na (HSK) resmi şikayet dilekçesi sundu.
Parti, Gürlek’in “cumhuriyet savcılığı göreviyle bağdaşmayan özel bir görevi üstlendiğini” ileri sürdü. Bu adım, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in son haftalarda sertleşen siyasi söylemleri ve miting konuşmaları sonrasında geldi.
Özgür Özel’in Ümraniye Mitinginde Sert Mesajlar
CHP’nin “Millet İradesine Sahip Çıkıyor” mitinglerinin bu haftaki durağı İstanbul Ümraniye oldu. Burada konuşan Özgür Özel, dolaylı olarak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı eleştirerek dikkat çeken ifadeler kullandı.
Özel, “Bundan sonra etrafındakilere talimat verdiğinde bizimle uğraşan itine köpeğine sahip çık” sözleriyle Başsavcı Akın Gürlek’i hedef aldı. Bu çıkışın ardından İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Özel hakkında “Cumhurbaşkanına hakaret” ve “kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret” suçlarından soruşturma başlattı.
CHP’den HSK’ya Resmi Başvuru
Gelişmelerin ardından CHP, Başsavcı Akın Gürlek’in görevine ilişkin hukuki süreci başlattı. Partinin HSK’ya sunduğu dilekçede, Gürlek’in adli görevleriyle bağdaşmayan bir özel görev üstlendiği belirtildi. Dilekçede, hem adli hem de idari yönden soruşturma açılması talep edildi.
Atama Sürecine İtiraz
CHP’nin dilekçesinde, Akın Gürlek’in 2 Ekim 2024 tarihli HSK kararıyla İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına atanmasına da dikkat çekildi. Söz konusu atamanın, Anayasa ve 2802 sayılı Hakimler ve Savcılar Kanunu’nun ilgili maddelerine aykırı olduğu öne sürüldü.
Parti, bu gerekçeyle 2 Aralık 2024’te HSK’ya başvuruda bulunmuş, 30 gün içinde yanıt alınamayınca da Ankara 21. İdare Mahkemesi’nde atama kararının iptali için dava açmıştı.
“Lüksemburg Şirketi” İddiası
CHP’nin yeni şikayetinde en dikkat çekici nokta, Akın Gürlek’in Lüksemburg merkezli Etimine S.A. isimli şirkette yönetim kurulu üyeliği yaptığı iddiası oldu. Özgür Özel, bu bilgiyi Ümraniye mitinginde kamuoyuna açıklamıştı.
Dilekçede, “Adalet Bakan Yardımcılığı görevi hakim ve savcı hükümlerine tabidir; bu statüdeki kişilerin özel bir şirkette yöneticilik yapması mümkün değildir” ifadeleriyle, Gürlek’in şirket bağlantısının yasalara aykırı olduğu savunuldu.