CHP Bursa Milletvekili Kayıhan Pala, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın bağlı birimlerine gönderdiği ve "toplumsal cinsiyet ifadesinin kullanılmasından kaçınılması" talebinde bulunduğu iddia edilen yazıya sert tepki gösterdi. Pala, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, bu yazının toplumsal cinsiyet kavramının önemini göz ardı ettiğini belirterek, toplumsal cinsiyetin kadınların erkek egemen toplumda geri bırakılmasının önüne geçebilecek kritik bir kavram olduğunu vurguladı.
CHP Ankara Milletvekili Aylin Yaman da toplumsal cinsiyet eşitliğinin bireylerin cinsiyetlerinden dolayı ayrımcılığa uğramadan eşit haklara sahip olmalarını sağladığını ifade ederek, Bakanlık yazısının toplumsal bir tehdit oluşturduğunu savundu. CHP Uşak Milletvekili Ali Karaoba ise yazıya yönelik rahatsızlığını dile getirirken, özellikle kadın cinayetlerindeki artışa dikkat çekti. CHP Samsun Milletvekili Murat Çan da toplantıya katılarak meslektaşlarının görüşlerine destek verdi.
Ne Olmuştu?
Bu tartışmanın kaynağı, Aile ve Toplum Hizmetleri Genel Müdürlüğü'nün 2 Mayıs 2025 tarihinde bakanlık birimlerine ve 81 ilin müdürlüklerine gönderdiği yazı. Yazıda, "toplumsal cinsiyet", "cinsiyet kimliği", "cinsel yönelim" gibi kavramların kullanımından kaçınılması gerektiği belirtiliyor.
İlgili yazıda, bu kavramların aile kurumuna zarar verdiği, biyolojik cinsiyetin sorgulanmasının aile, kadın ve çocukları tehdit ettiği iddia ediliyor. Ayrıca, Türkiye’nin uluslararası platformlarda bu kavramlara karşı duruşunu belgelere ve toplantılara yansıtması gerektiği vurgulanıyor.
Söz konusu genelge, toplumsal cinsiyet eşitliği ve LGBTİ+ hakları gibi evrensel insan hakları kavramlarını hedef alıyor ve uluslararası sözleşmelerle çelişen bir pozisyon olarak değerlendiriliyor.
Genelge, eğitim içeriklerinden bu kavramların çıkarılmasını ve kamu kurumlarının ortak bir duruş benimsemesini talep ediyor. Bu durum, kadınların ve LGBTİ+ bireylerin hak mücadelesini ve toplumsal cinsiyet eşitliği çalışmalarını olumsuz etkileyebileceği gerekçesiyle CHP milletvekilleri ve çeşitli sivil toplum kuruluşları tarafından eleştiriliyor