Cumhuriyet Halk Partisi’nde (CHP) 2023 kurultayına ilişkin “şaibe” iddiaları siyasetin gündemini sarsıyor. Kurultayda genel başkanlık değişiminin ardından açılan dava 15 Eylül’de görülecek. Mahkemeden çıkabilecek “mutlak butlan” kararı, kurultayın iptali ve sonuçlarının geçersiz sayılması anlamına geliyor. Bu ihtimal, partide dengeleri yeniden altüst edebilir.
Kılıçdaroğlu Koltuğa Dönebilir mi?
Olası bir iptal kararında, eski genel başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun yeniden etkili bir aktör haline gelmesi bekleniyor. Kılıçdaroğlu, “Mahkeme kararını tanımamazlık edemem. Bu partiyi 13 yıl ben yönettim. Kayyum gelse daha mı iyi olur” sözleriyle genel başkanlık için yeniden sinyal verdi. Bu çıkış, mevcut yönetim Özgür Özel ve ekibinde panik havası yarattı.
CHP İstanbul İl Başkanlığı Seçiminde Hile İddiası
İmamoğlu ve Yavaş’a Soğuk Mesaj
Kılıçdaroğlu’nun yalnızca genel başkanlık değil, cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunda da sert bir tavır aldığı iddia ediliyor. Buna göre, Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş’ın adaylığına karşı çıkan Kılıçdaroğlu, “Ne İmamoğlu ne Yavaş; CHP yeni bir aday belirlemeli” diyerek farklı bir isim üzerinde durulması gerektiğini savundu. Bu sözler, parti içindeki dengeleri daha da gerginleştirdi.
Özgür Özel’den Karşı Hamle
CHP Genel Başkanı Özgür Özel ise tartışmaları daha da alevlendiren açıklamalarda bulundu. Sözcü gazetesine konuşan Özel, Kılıçdaroğlu’nun 2023 seçimlerinde cumhurbaşkanı adayı olmasının yanlış olduğunu söyledi. O dönemde parti içinde “anket yapılsın, en güçlü aday belirlensin” çağrısı yaptığını belirten Özel, bu önerisinin kabul edilmediğini ifade etti. Özel, “Ölçme değerlendirmeye çok inanıyorum. En yüksek oyu kim alıyorsa onu aday göstermek gerekirdi. En büyük eksiklik, o süreçte buna önem vermememiz oldu” dedi.
Parti İçinde Soğuk Rüzgarlar
Kurultay tartışmaları ve karşılıklı açıklamalar, CHP’deki liderlik gerilimini iyice artırmış durumda. Kılıçdaroğlu’nun yeniden sahneye çıkma ihtimali ile Özel’in mevcut liderlik pozisyonunu koruma çabası, önümüzdeki süreçte parti içindeki kutuplaşmayı daha da derinleştirebilir. 15 Eylül’deki dava, bu gerilimin seyrini belirleyecek kritik bir dönemeç olacak.
