Cevdet Yılmaz'dan "COP31" Açıklaması

Cevdet Yılmaz'dan "COP31" Açıklaması

Cumhurbaşkanı Yardımcısı , Türkiye'nin COP31'e ev sahipliği kararını değerlendirerek iklim politikalarında güçlü bir dönem hedeflediklerini açıkladı.

23.11.2025 13:00 | Son Güncelleme : 23.11.2025 13:00

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi’nin en üst karar organı olan Taraflar Konferansı (COP) toplantılarının 31’inci dönemi için Türkiye’nin ev sahipliği yapma kararını değerlendirdi.

Yılmaz, uzun süredir sürdürülen diplomatik temasların olumlu sonuçlanmasından duydukları memnuniyeti dile getirerek, bu başarının Türkiye'nin uluslararası alandaki etkinliğini bir kez daha gösterdiğini söyledi.

“Türkiye’nin Küresel Ağırlığının Teyidi”

Yılmaz, başta Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, İklim Değişikliği Başkanlığı ve Dışişleri Bakanlığı olmak üzere sürece katkı sağlayan tüm kurumlara teşekkür etti. COP31 ev sahipliği kararını, Türkiye’nin çok taraflı süreçlerdeki yönetim kapasitesinin ve uluslararası platformlardaki yükselen konumunun “güçlü bir teyidi” olarak nitelendirdi.

Sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada Yılmaz, iklim değişikliğinin artık yalnızca çevresel bir sorun olmaktan çıktığını vurguladı. COP31 dönem başkanlığında ise Avustralya ile yakın iş birliği planlanıyor. Bu dönemde Türkiye, kuzey ve güney ülkeleri arasında köprü kuran, adil ve kapsayıcı bir müzakere sürecini yönetmeyi amaçlıyor.

2053 Net Sıfır Hedefi ve Yeşil Dönüşüm

Cevdet Yılmaz, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanan 2053 Net Sıfır Emisyon hedefinin Türkiye’nin iklim politikalarının temelini oluşturduğunu söyledi. Yeşil dönüşümün kalkınma stratejilerinin merkezine yerleştirildiğini belirten Yılmaz; yenilenebilir enerji, temiz ulaşım ve enerji verimliliği gibi alanlarda önemli adımlar atıldığını ifade etti.

Türkiye’nin yenilenebilir enerji kapasitesinde kaydettiği ilerlemeye dikkat çeken Yılmaz, bu alandaki kurulu güç oranının %60’ın üzerine çıktığını hatırlattı. Ayrıca bu yıl kabul edilen İklim Kanunu’nun, dönüşüm sürecini daha da hızlandırdığını vurguladı. Döngüsel ekonomi, temiz ulaşım ve Emine Erdoğan’ın himayesinde yürütülen Sıfır Atık hareketi, Türkiye’nin iklim odaklı politika setinin temel başlıkları arasında yer alıyor.

Yılmaz, son yıllarda Türkiye’nin küresel diplomasi sahnesindeki etkisinin belirgin biçimde arttığını ifade etti. Bu ivmeyi Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın liderliğine bağlayan Yılmaz, Türkiye’nin artık “yapıcı ve belirleyici bir aktör” olarak konumlandığını söyledi.

Yılmaz, COP31 başkanlığının küresel iklim müzakerelerine yeni bir dinamizm kazandıracağına inandıklarını dile getirdi. Ülkeler arasında dayanışmanın artması, sürdürülebilir kalkınma hedeflerinin desteklenmesi ve iklim politikalarının somut adımlarla ilerlemesinin Türkiye’nin öncelikleri arasında olduğunu belirterek sözlerini tamamladı.

Sıradaki Haber Yükleniyor