Tarım ve Orman Bakanlığı’nın yayımladığı Taklit veya Tağşiş Yapılan Gıdalar Listesi, çay sektöründe ciddi bir sahteciliği ortaya çıkardı. Listeye göre 2025 yılı içinde 9 firmanın çay ürünlerinde yasaklı gıda boyası tespit edildi.
Bazı üreticilerin, atık çay olarak bilinen ve “çay çöpü” adı verilen düşük kaliteli kalıntıları daha cazip göstermek için renklendirici kullandığı belirlendi. Amaç ise çaya halk arasında “tavşan kanı” olarak adlandırılan koyu ve parlak rengi vermek.
Çayda Gıda Boyası Kesinlikle Yasak
Gıda Mühendisleri Odası Genel Başkanı Yaşar Üzümcü, çayda gıda boyası kullanımının mevzuata tamamen aykırı olduğunu vurguladı. Üzümcü, çayın doğal rengini değiştirmek amacıyla herhangi bir renklendirici kullanımına izin veren hiçbir yasal düzenleme bulunmadığını belirterek, bu tür ürünlerin açıkça tüketiciyi aldattığını ifade etti.
Üzümcü’nün açıklamalarına göre, boyalı çay sadece haksız kazanç sağlamakla kalmıyor, aynı zamanda ciddi sağlık riskleri de taşıyor.
Uzmanlara göre gıda boyası içeren çaylar, kısa ve uzun vadede çeşitli sağlık sorunlarına yol açabiliyor. Yaşar Üzümcü, alerjik reaksiyonlar, ciltte kızarıklık ve kaşıntı, sindirim ve solunum problemlerinin sık görülebileceğini belirtiyor. Daha da önemlisi, uzun süreli maruziyetin kanser riski ile karaciğer ve böbrek hasarı gibi ciddi sonuçlarla ilişkilendirildiğine dair uluslararası otoritelerin uyarıları bulunuyor.
Hileli Çay Nasıl Anlaşılır?
Uzmanlar, bir çayın boyalı olup olmadığının kesin olarak ancak laboratuvar analizleriyle anlaşılabileceğini vurguluyor. Ancak tüketiciler için bazı ipuçları da mevcut. Buna göre:
Kaliteli çay, sıcak suda yavaş yavaş ve doğal bir şekilde renk verir.
Boyalı çay ise çok kısa sürede koyu ve yoğun bir renk oluşturur.
Gözle bakıldığında olağandışı parlaklık ve yapay renk tonu şüphe uyandırabilir.
Tat ve koku açısından da doğal çaydan farklılık hissedilebilir.
Bu yöntemler kesin sonuç vermese de tüketiciler için uyarıcı nitelik taşıyor.
İthal Çaylarda Tespit Edilen Boyalar
Gıda Mühendisi Nurten Sırma, 2025 yılında yayımlanan bir bilimsel çalışmaya dikkat çekti. Çalışmada, Türkiye’de satılan ithal Ceylon siyah çayı örneklerinin bir kısmında Allura Red (E129) ve Carmoisine (E122) gibi sentetik boyaların HPLC yöntemiyle tespit edildiğini aktardı. Sırma, bu bulguların Türkiye’de üretilen Türk çayını değil, ithal ürünleri kapsadığının altını çizdi.
Gerçek siyah çayın renginin demleme sürecinde kademeli olarak geliştiğini belirten Sırma, bazı boyalı çayların soğuk suda bile kısa sürede parlak pembe veya kırmızı tonlara dönebildiğini söyledi.
Bir çay firması yetkilisi ise sektördeki denetim eksikliğine dikkat çekti. Firmaların sahada bireysel kontrol yapma yetkisinin olmadığını, bu sorumluluğun İl ve İlçe Tarım Müdürlüklerine ait olduğunu belirtti. Yetkiliye göre boyalı çay gözle ya da koklayarak net şekilde anlaşılamıyor ve mutlaka laboratuvar incelemesi gerekiyor. Ayrıca boyalı çayın daha fazla dem verdiği, bu nedenle 1 kilo çaydan normalden çok daha fazla bardak çay elde edilebildiği ifade ediliyor.