Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Fransa’nın Strazburg kentinde düzenlenen Avrupa Konseyi Adalet Bakanları Konferansı’na katılarak Türkiye’nin insan hakları perspektifini ve göç politikalarını uluslararası kamuoyu ile paylaştı.
Bakan Tunç'tan Avrupa İnsan Hakları Sistemine Vurgu
Konuşmasında Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 75 yıldır ortak hak ve özgürlük standartlarını belirlediğini hatırlatan Tunç, Türkiye’nin Konsey’in kurucu üyeleri arasında yer aldığını ve bu yapı içindeki değerlere güçlü destek verdiğini ifade etti. Türkiye’nin hem hukuki hem de siyasi olarak Avrupa Konseyi ile yakın iş birliğini sürdürdüğünü belirtti.
Тunç, göçün artık ulusal sınırları aşan küresel bir sorumluluk alanı olduğunu vurguladı. Savaşlar, yoksulluk, iklim değişikliği, terör ve devlet otoritelerindeki zayıflıkların milyonlarca insanı yerinden ettiğini söyleyen Bakan, bu tabloyu dünyanın ortak sınavı olarak nitelendirdi.
Tunç, bu bağlamda Aylan bebeğin 2015’te dünya kamuoyunda derin iz bırakan ölümünü “modern dünyanın utanç vesikası” olarak değerlendirdi.
Göçmen hareketlerinin artışıyla birlikte Avrupa’da yabancı düşmanlığı, ayrımcılık ve İslam karşıtlığının endişe verici boyutlara ulaştığını ifade eden Tunç, bu eğilimlerin Konsey’in temel değerlerinden biri olan “bir arada yaşama kültürünü” tehdit ettiğini belirtti. Tunç, Konsey’in politikalarının, göçün insani yönünü öne çıkaran ve üye devletlerce ortaklaşa uygulanabilecek standartlar içermesi gerektiğini belirtti.
Türkiye’nin Göç Politikalarındaki Rolü
Tunç, Suriye iç savaşından sonra en büyük yükün Türkiye’nin omuzlarında olduğunu belirterek, Türkiye’nin göç krizine insan odaklı yaklaşımının dünyaya örnek olduğunu söyledi. Son 13 yılda yaklaşık 4 milyon sığınmacıya ev sahipliği yapan Türkiye’nin, eğitimden sağlığa kadar pek çok hizmeti uluslararası koruma hukuku çerçevesinde sunduğunu kaydetti.
Türkiye’nin “geri göndermeme” ilkesine bağlı kaldığını vurgulayan Bakan, sınır güvenliği sağlanırken insan haklarından taviz verilmediğini ifade etti. Göçün kriminalize edilmediğini, uluslararası kuruluşlarla koordinasyonun sürdüğünü belirten Tunç, politikanın yalnızca güvenliğe değil, aynı zamanda insan onuruna dayandığını dile getirdi.
Yılmaz Tunç, konuşmasının sonunda, göçün hiçbir ülkenin tek başına çözebileceği bir sorun olmadığını yineleyerek uluslararası dayanışmanın önemine dikkat çekti.
Türkiye’nin, Avrupa’nın güvenliği ve istikrarı için kritik rol oynadığını belirten Bakan, adil yük paylaşımı ve ortak sorumluluk mekanizmalarının artık ertelenemeyeceğini söyledi. Tunç, Avrupa’nın güvenliği, istikrarı ve insan hakları sisteminin birbirini tamamlayan unsurlar olduğunu vurgulayarak konuşmasını tamamladı.