AK Parti Grup Başkanı Abdullah Güler’in kamuoyuyla paylaştığı 11. Yargı Paketi, Türkiye’de suçla mücadelede caydırıcılığın artırılmasını hedefleyen kapsamlı bir düzenleme olarak Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne sunuldu.
Organize Suçlarda Daha Ağır Cezalar
Paketin en dikkat çekici maddelerinden biri, organize suç örgütlerinin çocukları suç faaliyetlerinde kullanmasını engellemeye yönelik. Buna göre, 18 yaş altındaki kişileri suç işlemek için kullananlara verilen cezalar önemli ölçüde artırılacak. Özellikle silahlı çetelerin bu yöntemi sürdürmesi halinde örgüt yöneticilerine 30 yıla kadar hapis cezası verilebilecek.
Kamu Güvenliğini Tehdit Eden Eylemlere Yeni Yaptırımlar
Toplu alanlarda ateş açarak kamu düzenini tehlikeye atan kişilere yönelik cezalar da pakette ciddi şekilde yükseltiliyor. Bu suçu işleyenlere 7 yıl 6 aya kadar hapis cezası verilebilecek. Ayrıca trafikte yol kesme eylemleri, artık tek başına suç olarak değerlendirilecek. Bu eylemi gerçekleştiren kişiler için 3 yıla kadar hapis cezası öngörülüyor. Taksirle yaralamaya ilişkin cezalar da yeniden düzenlendi; basit yaralanmalarda ceza 2 yıla, birden fazla kişinin yaralandığı durumlarda ise 5 yıla kadar çıkabilecek.
Bilişim Suçlarında Yeni Koruma Mekanizmaları
Giderek artan dijital dolandırıcılık ve çevrim içi suçlara karşı da pakette önemli önlemler yer alıyor. Banka hesaplarının açılmasında fotoğraf doğrulama, yüz tanıma, parmak izi veya çipli kimlik kartı üzerinden biyometrik kontrol zorunluluğu getiriliyor. Şüpheli bir durum olması hâlinde banka hesapları 48 saate kadar askıya alınabilecek; böylece hızlı müdahale ile maddi kayıpların önüne geçilmesi hedefleniyor.
BTK tarafından kişi adına açılabilecek GSM hatlarına sınırlama getirilmesi de bir diğer önemli düzenleme. Bu sınırlamaya uymayan operatörlere hem idari hem de cezai yaptırımlar uygulanabilecek. Paket, dijital alandaki güvenlik açıklarını en aza indirmeyi amaçlıyor.
İnfaz Sistemine İlişkin Düzenlemeler
11. Yargı Paketi, infaz rejimiyle ilgili önemli bir değişikliği de içeriyor. Tam akıl hastası olan hükümlülerin belirli bir süre sağlık kuruluşlarında tutulduktan sonra serbest bırakılmasının önüne geçilmesi hedefleniyor. Bu düzenleme, toplum güvenliği açısından risk oluşturan kişilerin kontrolsüz şekilde salıverilmesini engellemeyi amaçlıyor.
50 Bin Kişiyi Etkilemesi Beklenen Tahliye Düzenlemesi
Paketin yasalaşması hâlinde ilk etapta yaklaşık 50 bin kişinin denetimli serbestlik kapsamına alınarak tahliye edilmesi öngörülüyor. Uzmanlar, düzenlemenin kapsamına göre bu sayının ilerleyen dönemlerde artabileceğini belirtiyor. Böylece cezaevlerindeki yoğunluğun azaltılması ve denetimli serbestlik mekanizmasının daha etkin kullanılması amaçlanıyor.
