Faşizm kelimesi Latince grup anlamına gelen “fasces” kelimesinden gelir.
Faşizm Latince fasces kelimesinden türetilmiştir ve bu sözcük “demet, birlik, grup” gibi anlamlara gelmektedir. Ayrıca fasces Antik Roma’da hükümetin gücünü ve yetkisini sembolize eden ucunda balta bulunan çubuk demetinin adıdır.
Benito Mussolini’nin kurucusu olduğu Ulusal Faşist Parti’nin İtalya’da iktidara gelmesinin ardından, birçok milliyetçi ideolojiye örnek oldu. Benito Mussolini’nin sistemini örnek alarak doğan nasyonal sosyalizm ve falanjizm gibi akımlarla beraber faşizm iyice güçlenen bir ideoloji olmuştur. Milliyetçi işçi hareketlerinden ilham alan ilk faşist hareketler, İtalya’da I. Dünya Savaşı sıralarında; sol fikirleri, sağcı ve milliyetçi unsurlarla birleştirerek; komünizme, marksist sosyalizme, liberalizme, demokrasiye ve geleneksel sağcı muhafazakârlığa karşı olarak ortaya çıkmıştır. Faşizm, geleneksel siyasal yelpazede genelde aşırı sağa konulsa da, siyaset bilimciler tarafından bu tanımın yeterli olmadığı tartışılmıştır.
Faşizm İtalyan milliyetçiliği demek değildir!!!
FAŞİZM NE DEMEK? TDK’YE GÖRE FAŞİZM ANLAMI
Faşizm kelimesi günlük hayatta sıklıkla kullanılan kelimelerden bir tanesidir.
Faşizm, Fransızca dilinden Türkçe’mize geçmiştir.
Faşizm kelimesinin TDK sözlüğündeki anlamı şu şekildedir:
– İtalya’da 1922-1943 yılları arasında etkinliğini sürdüren, meslek kuruluşlarına dayanan, devlet sınırlarını genişletmeyi amaçlayan, yetkinin, tek partinin elinde toplandığı düzen
– Demokratik düzenin yerine aşırı bir ulusçuluk ve baskı düzeni kurmayı amaçlayan öğreti
Faşizm milleti ya da ırkı organik bir birlik olarak yüceltip diğer tüm kavramlardan üstün tutan aşırı sağ bir ideolojidir. Bir ülkedeki düşüş veya yok oluş periyodunun arkasından milliyetçilik veya ırkçılık gazıyla yeniden doğuş miti oluşturmayı hedef alır. Buna göre, faşizm kendilerine göre ahlaki çöküş saydıkları materyalizm ve bireycilik gibi yeni oluşumlara karşı insanları bir devrime çağırır ve ırkı/milleti tehdit eden bu yabancı güçleri yok etmeyi hedefler. Faşizm erkekliği, gençliği, mistik birlikteliği ve bunlar gibi şiddet üretebilecek her türlü gücü makbul sayar. Genellikle, ama her zaman değil, ırk üstünlüğünü, etnik zulümü, emperyalist genişmeyi ve soykırımı teşvik eder. Faşizm genellikle erkek üstünlüğünü açıkça savunsa da bazen ırkın veya milletin kadınlarına da dayanışma vadeder.
Faşizm gücü elde etmek için bir kitle hareketi başlatmayı hedefler. Toplumun bütün noktalarını kaba kuvvetle ve totalitaryan bir devlet aracılığıyla otoritesi altına almak ister. Hem bir hareket hem bir rejim olarak, faşizm kitle organizasyonlarını bütünleşme sistemi ve kontrol aracı olarak kullanır. Ve organize şiddetle de bütün muhalefeti baskı altına alır. Yine kendi ideolojilerini yaymak için okullarda tamamen ezberci bir eğitimle tek tip insan yetiştirmeyi hedef alır.
Faşizmin anlamını kısaca özetlersek :
-Hemen hemen her zaman ekonomik çöküntünün, kronik enflasyonun ve geçim sıkıntısının yoğun olduğu zamanlarda ortaya çıkar
-Toplumda belirli kesimleri düşman ilan eder, bütün suçu onlar üzerine atar, ve komplo teorileri üretir.
-Bu kesimlerin temizlenmesinden sonra ülkenin tekrar eski parlak günlerine kavuşacağını iddia eder.
-Toplum içinde belli bir grubu diğerlerine üstün tutar ve aşağılık gördüğü gruba zulmeder.
Faşist ülkelerin illa diktatörlükle yönetilmesi gerekmez. Seçim sistemiyle ayakta duran faşist ülkeler de olabilir. Ama yine de faşizmin hayalinde tek bir önderin yönetiminde olmak vardır.
Faşist Hareketlerin Ortak Özellikleri
Güçlü ve devamlı milliyetçilik: Faşistler milliyetçi sloganları, sembolleri, şarkıları ve diğer donatıları sürekli kullandılar. Her yerde bayraklar görülür, elbiselere ve kamusal alanlara bayrak sembolleri yapıştırılır.
İnsan haklarını hor görme: Düşman korkusu ve güvenlik ihtiyacı yüzünden, faşistler bazı hallerde ihtiyaç yüzünden insan haklarının askıya alınabileceğini söylerler. İşkenceyi, idamı, suikastları, uzun süreli hapis cezalarını onaylarlar.
Birleştirici amaçla düşmanların belirlenmesi: İnsanlar birleşik milliyetçi bir çılgınlık içinde ortak bir tehdidi veya düşmanı elemek için bir araya gelirler: farklı ırkları, etnik veya dini azınlıkları, ya da diğer azınlıkları, liberalleri, komünistleri, sosyalistleri vs
Ordunun egemenliği: En kötü ekonomik koşullarda bile orduya yüksek oranda mali pay ayrılması gerektiğini söylerler. Askerlik görevinin en kutsal görev olduğunu iddia ederler. Bireylerin fiziksel gücünü kutsallaştırırlar.
Azgın Cinsiyetçilik: Faşist hareketler neredeyse tamamen erkek egemen bir yapıdadır. Erkekliği ve erkek olmayı yüceleştirirler. Faşistlere göre geleneksel cinsiyet rolleri çok daha katıdır. Boşanma, kürtaj, eşcinseller ve evlilik dışı ilişki baskı altına alınır ve devletin aile kurumunun en önemli koruyucusu olması gerektiğine inanılır.
Kontrol Edilen Medya: Bazen medyanın direk hükümet tarafından; fakat bazen indirekt olarak hükümet tarafından kontrol edilmesi gerektiğini söylerler. Sansürü savunurlar
Ulusal güvenlik takıntısı: Korku motive edici bir vasıta olarak faşistler tarafından kitleleri kontrol etmek için kullanılır.
Din ve faşistler sıkı sıkıya birbirine bağlıdır: Faşistler, ülkedeki en yaygın dini, kamunun düşüncelerini kendi çıkarları doğrultusunda değiştirmek için kullanır. Dinin en büyük prensipleri liderin hareketlerine karşı olsa da dini kelimeler ve terimler faşist liderler tarafından sürekli kullanılır.
Anonim Şirketlerin Gücü Korunur: Bir ülkede faşistleri iktidara getiren genelde sanayi ve iş aristokrasisi olduğu için her iki taraf da karşılıklı olarak birbirlerini korur ve destek sağlar
İşçiler baskı altına alınır: Organize işçi hareketi faşistlere karşı tek büyük tehdit olduğu için işçiler yoğun bir şekilde baskı altına alınmak istenir. Sendikalar ya tamamen ortadan kaldırılmak, ya da tamamen susturulmak istenir.
Entellektüelleri ve sanatı hor görme: Faşistler açıkça eğitime ve akademisyenlere karşı düşmanlığı teşvik eder. Profesörlerin sansürlenmesini veya tutuklanması gerektiğini iddia eder, iktidara gelince bunu yaparlar. Gelemezlerse de bu kişilere suikast düzenlerler. Sanatsal alandaki özgür ifadeye sürekli saldırırlar
Suç ve ceza takıntısı: Faşistler polise kanunları uygulamak için sınırsız yetki verilmesi gerektiğini iddia ederler. İnsanların milliyetçilik adına polisin kötü hareketlerini umursamaması gerektiğini hatta bazı özgürlüklerinden vazgeçmeleri gerektiğini düşünürler. Zaten faşist ülkelerde sınırsız güce sahip bir ulusal polis örgütü vardır
Yaygın hemşericilik ve yolsuzluk: Faşist hareketler genelde bir grup akraba veya dost tarafından yönetilir. İktidara gelince önemli pozisyonlara birbirlerini korumak için akrabalarını veya yakın dostlarını tayin ederler. Faşist iktidarlarda doğal kaynakların ve hatta hazinenin bile kullanımının bireyler tarafından yapıldığı görülür.
FAŞİZAN KAVRAMI NEDİR?
Faşizan olarak faşizmle ilişkili ya da faşizme benzeyen ama yumuşatılmış bir biçimi ifade eden tutumlar kastedilir. Bazen bir politik sistemin ya da ideolojinin tekil bileşenleri faşizan olarak değerlendirilir. Böylece söz konusu sistemin ya da ideolojinin faşistçe eğilimlerinden bahsedilir. Kavram daha çok polemik amaçlı, karşıtın otoriter davranışını suçlamaya yönelik kullanılır.
FAŞİST NE DEMEK?
Faşizm denildiğinde pek çok kişinin aklına Alman soykırımcı lider Adolf Hitler gelse de bu ideolojiyi ortaya çıkartan kişi Benito Mussolini’dir. Daha doğrusu faşizm; İtalyan lider Mussolini’nin önderliğinde ortaya çıkmış siyasi bir ideolojidir.
Ve bu siyasi doktrinin ilkeleri ile öğretileri İtalyan filozof Giovanni Gentile tarafından 1920’li yıllarda yazılmıştır. Yani dünyada faşizmin ortaya çıktığı ve iktidar olduğu ilk ülke İtalya’dır. İdeolojinin ortaya çıkış nedeninin altında ise 1. Dünya Savaşı vardır.
Çünkü İtalya savaştan istediği payı alamamış, emperyalist yağmalamasından istediği sonuçları elde edememiştir.
1914-1915 yılları arasında faşist topluluklar kurulmuş ve faşizm ideolojisi için çalışmalar yapılmaya başlanmıştır. Sonunda faşizmin peygamberi olarak da anılan Mussolini 1922 yılında iktidara gelmiştir. Duce (lider) unvanını kazanan Benito Mussolini İtalya Krallığı’nın başbakanlığını yapmıştır.
Daha sonra ise 25 Nisan 1945 tarihine kadar İtalyan Sosyal Cumhuriyeti’nin devlet başkanı görevini üstlenmiştir. Ulusal Faşist Partisi’ni kurucusu olan Mussolini’nin komünizme, liberalizme, demokrasiye, marksist sosyalizme ve muhafazakarlığa karşı geliştirdiği ideolojisi, ortaya çıkan diğer faşist hareketlerle güçlenmiştir.
Tıpkı Adolf Hitler’in aşırı milliyetçi ve ırkçı olan ideolojisi nasyonal sosyalizmi öne çıkan örnektir. İtalya’da iktidara gelen faşist parti ve yönetim şekli diğer pek çok Avrupa ülkesini de etkilemiştir. Ortaya çıkan değişik akımlar Mussolini’nin faşizm ideolojisini model almış ve diğer faşist hareketlerin şekillenmesinde etkili olmuştur.
Mussolini’nin İdeolojisini Model Alan Diğer Faşist Hareketler Nelerdir?
İtalya’nın ideolojisi birçok ülkeyi etkisi altına almıştır. Yani Mussolini’nin sistemi partilere ve örgütlere sistem hakkında fikir vermiştir denilebilir. Aşağıda İtalyan liderin ideolojisini model alan faşist hareketler bulunmaktadır:
Falanjizm: Falanjizm için kısaca otoriter-kralcı faşist ideolojidir diyebiliriz. 1933 yılında İspanyol Jose Antonio Primo de Rivera (siyasetçi, diktatör, avukat) tarafından geliştirilen ideoloji, İspanya üzerinde hakimiyet kurmak isteyen komünistlere karşı ortaya çıkartılmıştır.
Nasyonal Sosyalizm: Diğer faşist hareketleri bilmiyor olabilirsiniz ama Hitler’in uyguladığı bu politikayı hepiniz biliyorsunuz. Nazizm olarak da bilinen nasyonal sosyalizmde aşır milliyetçi yaklaşım ve ırkçılık öne çıkan unsurlardır. Komünizme ve kapitalizme karşı olan nasyonal sosyalizm için Mussolini’nin ideolojisinden sonra en çok bilinen faşist hareket diyebiliriz.
Ustaşa: Bu faşist hareket ise 2. Dünya Savaşı’nda Yugoslavya topraklarında ortaya çıkmıştır.
Peronizm: Mussolini’nin faşizm ideolojisinden etkilenen bir diğer hareket ise 1946 ile 1955 yılları arasında ve 1973 ile 1974 yıllarında Arjantin’de devlet başkanlığı yapan Juron Peron’un geliştirdiği peronizmdir.
Avusturya Faşizmi: Avusturya’da 1920 ve 1930’lu yıllarda uygulanmış faşist harekettir.
Estado Novo (Yeni Devlet): 1933-1974 yılları arasında Portekiz’de uygulanan faşist rejimin adı ise Estado Novo. Salazar rejimi olarak da bilinen bu politik rejim tam 41 yıl boyunca devam etmiştir.
Japon Militarizmi: Hirohito Showa Tenno’nun (Japon imparatoru) başlangıç döneminde uygulanan harekettir. Aşırı katı kuralları olan fazlasıyla milliyetçi ve militarist bir politika izleyen harekette Çin’e ve Kore’ye karşı saldırılar yapıldı. Savaş rehineleri üzerinde sözüm ona tıbbi deneyler yapan Japonlar -tanrısal ırk- olarak görüldü.
Reksizm: 20. Yüzyılın ilk yarısında Belçika’da ortaya çıkan reksizmi geliştiren kişi Leon Degrelle’dir. Demokrasi karşıtı olan bu faşist hareketin amacı, toplumun ahlaki yönden kendini yenilemesi ve fedoral bir oluşum sağlamaktı.
Ünlü Faşist Ülkeler ve Liderler
Benito Mussolini
Duce unvanını alan Mussolini 1922 yılından 1945 yılına kadar İtalya’ya liderlik yapmıştır. Medyayı sansürleyen, sendikaları kapatan, karşıt görüşte olanları cezalandıran Mussolini sürdürdüğü politik rejim nedeniyle binlerce kişinin ölümüne neden olmuştur. Ve sonunda başarısız olmuş, kaçarken yakalanmış, kurşuna dizilerek öldürülmüştür.
Adolf Hitler
Faşist lider bu dönemde ülkenin endüstrisini epey geliştirmiş ve silah gücünü arttırmıştır. Ülkeyi 1. Dünya Savaşı’nın yarattığı bunalımdan kurtaran ve güçlendiren Hitler daha sonra asıl planına yani topraklarını genişletmek için saldırma aşamasına geçmiştir. Ayrıca ari ırk ideolojisi ve Yahudi düşmanlığı nedeniyle milyonlarca insanın ölümüne neden olmuştur. Ve sonunda kaybettiğini anlayan Hitler, eşiyle (Eva Braun) birlikte intihar ederek hayatına son vermiştir.
Francisco Franco
El Caudillo (önder) unvanını alan Franco İspanya’da sürdürdüğü faşist yönetim yüzünden binlerce insanın ölümüne yol açmıştır.
Nikolay Çavuşesku
Para pul içinde yüzerken halkın sefalet içinde olmasına kayıtsız kalan Nikolay Çavuşesku 1989 yılında kaçmaya çalışırken yakalanmış ve eşi Elena Çavuşesku ile birlikte kurşuna dizilmiştir.
Kim İl-sung
Yüce Lider lakabını alan Kim İl-sung binlerce insanın katledilmesine yol açmıştır. Milyonlarca insanın ölümünden sorumlu olan Kim İl-sung’un ölümünden sonra ise yerine oğlu Kim Jong-il geçmiştir.
Saddam Hüseyin
Arap milliyetçiliği ile Arap sosyalizminden doğan baasçılık (Baas Partisi) siyasi ideolojisini benimseyen Saddam Hüseyin de soykırımlar yapan ve binlerce insanı katleden bir lider. Ve hepinizin bildiği gibi 30 Aralık 2006 tarihinde asılarak idam edildi.
Hideki Tojo
Faşizmden önce sosyalizmi savunan Japon lider başbakanlık yaptığı dönemlerde, milyonlarca insanın katledilmesine neden olmuştur. II. Dünya Savaşı’ndan sonra yargılanıp hüküm giyen faşist lider Tojo başarısız intihar girişiminin ardından 1948 yılında asılarak ilan edildi.
Josef Stalin
Listede olması gereken bir isim ki kendisi hakkında en fazla eser yazılan isimler arasında. 1930’lı yılların sonlarında “Büyük Temizlik” adını verdiği bir katliam girişimi yapmıştır. Ayrıca II. Dünya Savaşı’na girmiş ve izlediği politikalar yüzünden hem ülke içinde hem de dışında milyonlarca insanın ölümüne sebep olmuştur. Kimine göre kahraman kimine göre ise milyonlarca insanın ölümüne yol açan bir diktatör olan Josef Stalin hakkında ne düşüneceğinize siz karar verin.
KARŞITLAR
Komünizm: Özellikle Sovyet Devrimi ve komünizmin Avrupa’ya yayılacağı korkusu faşist liderler tarafından sıklıkla liberal ve muhafazakâr gruplarla ittifak kurmak üzere dile getirilmiştir.
Liberalizm: Batılı ülkelerin sistemi liberalizm bir tehdit olarak algılanmıştır. Liberalizmin bireysel özgürlük anlayışı, faşizmin görüşü ile taban tabana zıttır. Faşizm bireylerin tamamen devlete bağlı ve devletin kontrolü altında olmasından yanadır. Ayrıca liberalizmin ortaya attığı kapitalizmi modeli reddedilir, ve kapitalizmin ortadan kaldırılmadığı orta yol korporatizm desteklenir.
Demokrasi: Demokrasi; çoğulculuk düşünceleri ile, devlet, ekonomi ve özel mülkiyet arasındaki ayrımda faşizmi önemli bir düşman olarak görür.
Muhafazakârlık: Faşist hareketler sıklıkla muhafazakâr özellikler taşısalar da kendilerini devrimci olarak gören faşistler muhafazakârlarda laik vitalizmin ve “yeni insan” düşüncesinin düşmanlarını görürler.