Türkiye'nin kredi risk primi 3 yıl sonra ilk kez geriledi

Türkiye kredi risk primi uzun bir aradan sonra yeniden 350 baz puanın altına indi. Peki, bu ne anlama geliyor? İşte, o veriler ve detaylar!

Türkiye'nin kredi risk priminde belirgin iyileşme

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) parasal sıkılaşma ve destekleyici yönde uygulamaya aldığı tedbirlerle ülke risk priminde belirgin iyileşme sağlandı.

Türkiye'nin kredi ödeyebilme durumunu gösteren ve risk primi olarak adlandırılan beş yıllık kredi temerrüt takası (CDS), geçen günlerde 364 puana gerilemişti. Bugünkü gelişmeyle CDS, 36 ayın en düşük seviyesine gerileyerek 348,2 puan oldu.

Analistler değerlendirdi

Analistler, Türkiye'nin kredi risk primindeki gerilemede yeni ekonomi yönetiminin fiyat istikrarını sağlamaya yönelik adımlarının etkili olduğuna dikkati çekerek, enflasyonla mücadele konusunda atılan adımların gelecek döneme ilişkin belirsizlikleri yavaş yavaş da olsa azalttığını ifade etti.

Bununla birlikte sadeleşme adımlarının da Türk varlıklarındaki fiyatlamalar üzerinde etkili olduğunu aktaran analistler, Orta Doğu'da devam eden jeopolitik risklere karşın dünya genelinde enflasyonun gerilemesi ve önemli merkez bankalarının şahin politikaları terk edeceği beklentisinin risk primlerini aşağı yönlü baskıladığını kaydetti.

Fonlama maliyetlerini düşürecek

Analistler, kredi risk primindeki gerilemenin fonlama maliyetlerini düşürdüğünü belirterek, bu durumun ülke ve şirket borçlanmalarında daha az faiz ödenmesi anlamına geldiğini bildirdi.

TCMB'nin faiz artırımları

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) hazirandan bu yana politika faizini toplamda 2 bin 650 baz puan artırırken, TCMB Başkanı Hafize Gaye Erkan kasım başında yaptığı Enflasyon Raporu sunumunda, dezenflasyonist sürecin gelecek yılın ikinci yarısından itibaren etkili olmaya başlayacağını tahmin ettiklerini dile getirmişti.

Sonuç olarak

Türkiye'nin kredi risk priminde yaşanan belirgin iyileşme, yeni ekonomi yönetiminin enflasyonla mücadele konusundaki kararlılığının ve bu doğrultuda attığı adımların olumlu sonuç vermeye başladığının bir göstergesi olarak değerlendiriliyor. Bu gelişme, ülke ekonomisinin risk algısının azalmasına ve fonlama maliyetlerinin düşmesine katkıda bulunabilir.