Ekim ayı itibarıyla Türkiye’nin yurt dışı varlıkları, bir önceki aya göre yüzde 0,9 oranında artarak 399,2 milyar dolara yükseldi. Buna karşılık yükümlülükler yüzde 0,2 oranında hafif bir düşüşle 722,5 milyar dolar olarak kaydedildi.
Bu iki kalem arasındaki farkı temsil eden ve "net dış borçluluk" göstergesi olan net UYP açığı, bir önceki aydaki 327,1 milyar dolar seviyesinden 323,3 milyar dolara gerileyerek olumlu bir seyir izledi.
Rezerv Varlıklarda Rekor Seviye
Raporun en dikkat çekici noktası rezervlerdeki güçlenme oldu. Rezerv varlıklar, bir ayda 3,5 milyar dolarlık bir ivme yakalayarak 183,6 milyar dolara ulaştı. Bu rakam, Türkiye ekonomisi için tarihsel olarak en yüksek değer olarak kayıtlara geçti.
Varlık ve yükümlülüklerin alt kırılımları incelendiğinde ise karmaşık bir tablo ortaya çıkıyor:
Varlık Tarafı: Doğrudan yatırımlar yüzde 1,3 artışla 73,5 milyar dolar olurken, bankaların yabancı para ve mevduat varlıkları yüzde 4,2 azalarak 40,9 milyar dolara çekildi.
Yükümlülük Tarafı: Portföy yatırımları 131 milyar dolarda dengesini korurken, "diğer sektörlerin" yurt dışında ihraç ettiği tahvillere yönelik talep dikkat çekti. Bu tahvillerden yurt dışı yerleşiklerin satın aldığı tutar yüzde 7,2 gibi önemli bir artışla 16,5 milyar dolara çıktı.
Özetle, Ekim 2025 verileri Türkiye’nin dış dengesinde rezerv gücünü artırdığı ve varlık-yükümlülük farkını daralttığı bir dönemi yansıtıyor.