Geçen hafta küresel piyasalarda yatırımcılar, ABD’li teknoloji şirketlerinin yüksek değerlemelerine dair endişelerle temkinli bir tutum sergiledi.
ABD-Çin ticaret ilişkilerinde iyimser beklentiler sürse de, teknoloji hisselerinde olası bir düzeltme riskinin piyasalara yayılabileceği görüşü yatırımcıların risk iştahını azalttı. Morgan Stanley ve Goldman Sachs yöneticilerinin olası piyasa düzeltmeleri hakkındaki uyarıları da bu temkinli atmosferi pekiştirdi.
Teknoloji ve yarı iletken sektörlerinde artan satış baskısı, endekslerde genel bir düşüşe yol açtı. Özellikle ABD borsalarında yaşanan bu dalgalanmalar, diğer bölgesel piyasalar üzerinde de etkili oldu.
ABD’de Veriler Aksıyor, Belirsizlik Artıyor
ABD hükümetinin kapanması nedeniyle ekonomik verilere erişim kısıtlandı ve bu durum yatırımcıların yön bulmasını güçleştirdi. Ekim ayı enflasyon verilerinin erteleneceği beklentisi, piyasadaki belirsizliği artırdı.
Buna rağmen özel sektör istihdamına ilişkin ADP verileri, ekimde 42 bin kişilik artışla beklentileri aştı. Ancak Challenger, Gray & Christmas’ın raporu, aynı dönemde işten çıkarmaların yıllık bazda yüzde 175 artarak 153 bin kişiye ulaştığını ortaya koydu. Bu karışık tablo, iş gücü piyasasında zayıflama sinyallerini güçlendirdi.
Piyasalarda Fed’in faiz indirimine gideceği beklentileri yeniden şekillendi. Aralık ayında faiz indirimi olasılığı yüzde 67 olarak fiyatlanıyor. Ancak hükümetin kapanmasının uzamasıyla birlikte, havacılık dahil birçok sektörde aksaklıkların yaşanması ekonomik baskıları artırıyor.
Fed Yetkililerinden Farklı Mesajlar
Veri akışındaki aksamalar, Fed’in para politikası konusunda net bir yön belirlemesini zorlaştırıyor. Chicago Fed Başkanı Austan Goolsbee, enflasyon verilerinin eksikliğinden dolayı faiz indirimi konusunda temkinli olduğunu belirtirken, Cleveland Fed Başkanı Beth Hammack, yüksek enflasyonun hâlâ büyük bir risk oluşturduğunu vurguladı. Buna karşın Fed Yönetim Kurulu Üyesi Stephen Miran, aralık ayında faiz indirimi beklediğini ifade etti.
Avrupa Borsalarında Satış Baskısı
Avrupa borsaları da ABD’deki teknoloji hisselerine yönelik endişelerin etkisiyle negatif bir seyir izledi. İngiltere Merkez Bankası (BoE) faiz oranını yüzde 4’te sabit tuttu. BoE Başkanı Andrew Bailey, enflasyonun hedefe dönmeden faiz indiriminin erken olacağını belirtse de, analistler bankanın “güvercin” bir tutum sergilediğini ve indirimlerin sürebileceğini düşünüyor.
Avro Bölgesi’nde ekim ayı imalat sanayi PMI verisi 50 puana yükselerek büyüme eşiğine geldi. İngiltere’de ise PMI 49,7 puanla son bir yılın en yüksek seviyesine ulaştı. Buna rağmen Avrupa genelinde endeksler haftayı kayıpla kapattı. Almanya DAX yüzde 1,62, Fransa CAC 40 yüzde 2,10 değer kaybetti.
Asya Piyasalarında Karışık Görünüm
Asya’da da ABD kaynaklı satış dalgası hissedildi. Yüksek değerleme endişeleri, özellikle teknoloji hisselerinde satış baskısı yarattı. Çin’in ABD ürünlerine uyguladığı yüzde 24’lük gümrük tarifesini bir yıl askıya alması kısa süreli bir iyimserlik yaratsa da, analistler bu adımın kalıcı çözümler getirmeyeceğini düşünüyor.
Çin’de imalat sanayi PMI verisi 51,2’den 50,6’ya gerilerken, Japonya’da hanehalkı harcamaları ve imalat PMI verileri beklentilerin altında kaldı. Bu gelişmelerle Japonya Nikkei endeksi yüzde 4,07, Güney Kore Kospi endeksi yüzde 3,74 değer kaybetti.
Yurt İçinde Gözler Ödemeler Dengesinde
Türkiye’de Borsa İstanbul’da satış ağırlıklı bir seyir izlenirken, BIST 100 endeksi haftayı yüzde 0,43 düşüşle 10.943 puandan kapattı. Yatırımcıların odağı, önümüzdeki hafta açıklanacak ödemeler dengesi verisine çevrildi.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın yayımladığı yılın dördüncü Enflasyon Raporu’nda, 2025 yıl sonu enflasyon tahmini yüzde 31–33 aralığında belirlendi. TCMB Başkanı Fatih Karahan, 2026 sonunda enflasyonun yüzde 13–19 aralığına gerilemesinin öngörüldüğünü ifade etti.
