Cuma günü İsrail’in İran’a yönelik düzenlediği saldırı ve İran’ın buna verdiği karşılık, finansal piyasalarda büyük bir sarsıntı yarattı. Özellikle jeopolitik risklerin artması, yatırımcıların güvenli limanlara yönelmesine neden oldu. Bu süreçte altın ve petrol fiyatlarında sert yükselişler gözlemlenirken, dünya borsalarında ise düşüş eğilimi dikkat çekti.
Altın Yine Güvenli Liman
Yatırımcıların jeopolitik riskler karşısında sığındığı en önemli araçlardan biri olan altın, son dönemdeki gelişmelerle birlikte yeniden öne çıktı. Altının ons fiyatı 3.100-3.500 dolar bandında seyrediyor. Eğer bu bandın üst sınırı aşılırsa, yeni bir yükseliş dalgası yaşanabileceği öngörülüyor. ABD doları, enflasyon, faiz oranları ve merkez bankalarının tutumu da altın fiyatlarını belirlemede önemli rol oynamaya devam ediyor.
Petrol Fiyatlarında Yükseliş Eğilimi
Ortadoğu’daki gerilim, enerji piyasalarını da doğrudan etkiledi. Brent petrol fiyatı 75 doların üzerine çıktı. OPEC+ ülkelerinin üretim politikaları ve küresel ekonomik yavaşlama fiyatlar üzerinde baskı oluştursa da, jeopolitik riskler fiyatların yukarı yönlü hareketini destekliyor. Bu artış, küresel enflasyonu da tetikleyebilir ve merkez bankalarının faiz politikalarını yeniden gözden geçirmelerine neden olabilir.
Dolar Güvenli Liman Olma Özelliğini Kaybediyor
İsrail-İran gerginliğine rağmen dolarda yalnızca sınırlı bir değer kazanımı gözlendi. Bunun temel nedeni, ABD’nin kredi notundaki düşüşler, borçlanma seviyelerinin artması ve yatırımcıların dolara olan güveninde azalma yaşanması. Euro/dolar paritesinin 1.20 seviyelerine yaklaşması ve dolar endeksinin 90’a kadar gerileyebileceği beklentisi, bu tabloyu daha da netleştiriyor.
Borsa İstanbul'da Primli Günler
Jeopolitik gerginliğe rağmen, iç piyasada Mayıs ayı enflasyonunun beklentilerin altında kalması ve faiz indirim beklentilerinin artması, Borsa İstanbul’a pozitif yansıdı. BIST 100 Endeksi yaklaşık yüzde 8 prim yaptı. Özellikle bankacılık sektörü bu süreçten olumlu etkilendi. Ancak piyasa aktörlerinin gözleri şimdi 19 Haziran’daki Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) toplantısına çevrilmiş durumda.
TCMB’den Faiz Kararı Bekleniyor
19 Haziran’daki toplantıda faiz indirimi ihtimali düşük görülse de, Temmuz veya Eylül aylarında bu adımın atılması bekleniyor. Çünkü TCMB, rezervlerini güçlendirme sürecine odaklanmış durumda. Faiz kararı, hem iç piyasalarda hem de döviz kurlarında önemli dalgalanmalara neden olabilir.
Küresel Piyasalarda Dalgalı Seyir Devam Edecek
Küresel piyasalarda jeopolitik risklerin etkisi giderek belirginleşiyor. Altın ve petrol gibi güvenli liman yatırımları öne çıkarken, iç piyasada enflasyon ve TCMB kararları belirleyici rol oynuyor. Önümüzdeki günlerde, çatışmaların seyri ve ekonomik kararlar piyasaların yönünü belirleyecek ana faktörler olacak.