Uluslararası Para Fonu (IMF), yayımladığı son “Dünya Ekonomik Görünüm Raporu” ile hem Türkiye hem de küresel ekonomi için yeni öngörülerini paylaştı.
Raporda, Türkiye’deki enflasyon ve işsizlik oranlarına ilişkin tahminler dikkat çekerken, küresel büyüme beklentilerinde ise yukarı yönlü bir revizyon yapıldığı görüldü.
Türkiye’de Enflasyon Yavaş Ama Devam Eden Seyirde
IMF, Türkiye’de ortalama tüketici enflasyonunun 2025 yılında yüzde 34,9 olmasını bekliyor. Bu oran, 2026 yılı için yüzde 24,7 seviyesinde öngörülüyor. Kurum, bu tahminlerle birlikte enflasyonun kademeli şekilde gerileyeceğine ancak fiyat istikrarına ulaşmanın zaman alacağına işaret ediyor.
Diğer yandan, Türkiye için işsizlik oranı beklentisi hem 2025 hem de 2026 yıllarında yüzde 8,3 seviyesinde sabit tutuldu. IMF, Türkiye’nin para politikasındaki sıkı duruşun ve mali disiplinin, enflasyonla mücadelede belirleyici olacağını vurguladı.
Küresel Büyümede Temkinli İyimserlik
IMF, küresel ekonomiye ilişkin büyüme tahminlerini de güncelledi. 2025 yılı için büyüme tahmini yüzde 3’ten yüzde 3,2’ye yükseltilirken, 2026 yılı tahmini yüzde 3,1 olarak sabit bırakıldı.
Raporda dikkat çeken bir diğer nokta ise küresel ticaret politikalarındaki belirsizlikler oldu. IMF, korumacı önlemlerin ve ticaret bariyerlerinin artmasının, özellikle gelişmekte olan ekonomilerde yatırımları baskılayabileceğine dikkat çekti.
Ticaretteki bu belirsizliklerin, fiyatlar üzerinde yukarı yönlü baskı yaratabileceği ve küresel enflasyonun düşüş hızını yavaşlatabileceği ifade edildi. Kurum, çok taraflı ticaret sisteminin güçlendirilmesinin küresel ekonomik istikrar açısından kritik önem taşıdığını vurguladı.
ABD ve Avrupa Tahminlerinde Yukarı Yönlü Revizyon
IMF, ABD ekonomisi için büyüme beklentisini bu yıl yüzde 1,9’dan yüzde 2’ye, 2026 yılı için ise yüzde 2’den yüzde 2,1’e yükseltti.
Euro Bölgesi için de benzer bir iyileştirme yapıldı. Bölgenin 2025 yılı büyüme tahmini yüzde 1’den yüzde 1,2’ye çıkarılırken, 2026 için yüzde 1,1 olarak güncellendi. Almanya, Fransa, İtalya ve İspanya ekonomilerinde de kademeli ama pozitif revizyonlar dikkat çekti.
