Fitch Türkiye Etkinliği: Rezerv Artışı Not Yükseltiminde Etkili Oldu

Fitch Türkiye Etkinliği: Rezerv Artışı Not Yükseltiminde Etkili Oldu

Fitch analisti Winslow, 'nin rezervlerindeki artışın yükseltiminde belirleyici olduğunu ve politikalarda istikrar beklediklerini söyledi.

04.11.2025 15:15 | Son Güncelleme : 04.11.2025 15:15

Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings, “Fitch Türkiye Etkinliği” kapsamında İstanbul’da bir toplantı düzenledi. Etkinlikte kurumun “Ülke”, “Şirketler”, “Finansal Kurumlar” ve “Sürdürülebilir Finans” ekiplerinden kıdemli analistler bir araya geldi.

Fitch’in Kıdemli Direktörü Douglas Winslow, toplantıda Türkiye ekonomisine ilişkin değerlendirmelerde bulunarak, ülkenin döviz rezervleri, dış finansman dengesi ve para politikası görünümüne dair önemli mesajlar verdi.

Rezervlerde güçlü toparlanma

Winslow, Türkiye’nin döviz rezervlerinde son bir yılda gözle görülür bir artış yaşandığını belirtti. 2023’te yaklaşık 100 milyar dolar seviyesinde olan rezervlerin bugün 180 milyar dolara ulaştığını ifade eden analist, “Bu ciddi bir iyileşme. Ayrıca rezervlerin kalitesi de yükseldi” dedi.

Fitch uzmanına göre, yerli bankalarla yapılan swap işlemleri hariç tutulduğunda, rezerv artışının brüt rakamlardan bile daha güçlü bir şekilde hissedildiği görülüyor. Winslow, önümüzdeki iki yılda da rezerv artışının sürmesini beklediklerini, ancak artış hızının daha ılımlı olacağını belirtti.

Dış finansman dengesi ve riskler

Türkiye’nin dış finansman ihtiyacına da değinen Winslow, bu durumun hâlâ önemli bir risk unsuru taşıdığını ifade etti. Ancak, bankalar ve özel sektör şirketlerinin geçmişteki stres dönemlerinde bile dış borçlarını yenileyebilmelerinin, ülkenin dış finansman akışını istikrarlı hale getirdiğini söyledi. Winslow, bu durumun Fitch açısından Türkiye’ye yönelik güveni artırdığını vurguladı.

Fitch’in temel varsayımları

Analist, Fitch’in Türkiye’ye ilişkin dış finansman varsayımlarını da paylaştı. Kurum, önümüzdeki dönemde bir miktar ek sermaye girişi beklerken, dolarizasyon oranında büyük bir düşüş öngörmüyor. Winslow, cari açığın hafif artabileceğini de belirterek, bu durumun Türk Lirası’nın reel değerlenmesi nedeniyle ihracatçıların rekabet gücünde sınırlı bir azalma yaratabileceğini dile getirdi.

Politika riski uyarısı

Tüm olumlu göstergelere rağmen Winslow, Türkiye ekonomisi açısından en büyük riskin para politikasındaki olası gevşeme olabileceğini ifade etti. “Aşırı gevşek ve alışılmışın dışında bir para politikasına dönüş, kazanımları riske atabilir” diyen Winslow, mevcut politika duruşunun korunmasının kredi görünümü açısından kritik olduğunu belirtti.

“Fitch’in notları orta vadeli bir bakış açısına sahip”

Winslow, Türkiye’nin güçlü yönleri arasında düşük kamu borcu, yüksek kişi başı milli gelir, sağlam bankacılık sistemi ve dış finansmana erişimdeki sürekliliği gösterdi. Fitch’in geçen yıl Türkiye’nin kredi notunu iki kez yükselttiğini hatırlatarak, “Notu kriz öncesi seviyemiz olan BB- düzeyine getirdik” dedi.

Winslow, Fitch’in not değerlendirmelerinin orta vadeli bir perspektifle, yani beş yıl ve üzerini kapsayacak şekilde yapıldığını belirtti. Son incelemede Türkiye’nin kredi notu görünümünün ‘durağan’ olarak belirlendiğini hatırlatan analist, bunun önümüzdeki 18–24 ayda not değişikliği olasılığının düşük olduğu anlamına geldiğini söyledi.

Faiz politikasında büyük değişim beklenmiyor

Winslow, kısa vadeli para politikası adımlarına da değinerek, mevcut faiz politikasının aşağı yukarı korunacağı öngörüsünde bulundu. “Gelecek yıl reel politika faizinin yaklaşık yüzde 3 seviyesinde olmasını bekliyoruz. Bu, şu anki yüzde 6 seviyesine kıyasla sınırlı bir gevşemeyi temsil ediyor” dedi.

Sıradaki Haber Yükleniyor