Fitch Ratings Bankalar Direktörü Ahmet Emre Kılınç, Türk bankacılık sektörünün 2025 yılının ikinci yarısına ilişkin görünümünü değerlendirdi. Kılınç, iç piyasadaki dalgalanmalar ve küresel ticaret gelişmelerinin bankaların performansını etkilediğini belirterek, Mart ayına kadar faizlerdeki düşüş beklentisiyle bankaların faiz marjında olumlu bir seyir öngörüldüğünü, ancak piyasalardaki belirsizlik nedeniyle bu beklentinin ertelendiğini dile getirdi.
TCMB Politikası ve Net Faiz Marjı Üzerindeki Etkisi
Fitch Ratings Bankalar Direktörü, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın politika faizini %46 seviyesine yükselttiğini, bankaların ise %49’dan fonlandığını hatırlattı. Bu gelişmenin ardından yıl sonunda faiz oranlarının %33 seviyelerine inebileceğini öngören Kılınç, net faiz marjlarında iyileşme beklediklerini, ancak bu iyileşmenin yıl başındaki beklentilerin gerisinde kalacağını belirtti.
Yılın ikinci yarısında bankaların aktif kalitesinin daha yakından izlenmesi gerektiğine dikkat çeken Kılınç, şu anki risklerin yönetilebilir seviyede olduğunu söyledi. Bankacılık sektörünün genel görünümüne ilişkin yıl başında yapılan nötr değerlendirmeyi koruduklarını ve faaliyet ortamının pozitif seyrini sürdürdüğünü vurgulayan Kılınç, kârlılığın bu yıl artabileceğini ancak piyasalardaki volatilitenin bu olumlu gidişatı bir miktar sekteye uğrattığını dile getirdi.
Kılınç, Türkiye’nin 5 yıllık kredi risk priminin (CDS) dalgalanma gösterdiğini, ancak son dönemde 300 baz puan seviyelerinde istikrar kazandığını belirtti. Türk bankalarının yüksek miktarda kısa vadeli dış borç taşıdığını ve bunun bir refinansman riski oluşturduğunu dile getiren Kılınç, bu durumun yeni bir gelişme olmadığını ifade etti.
2024 yılında bankaların yurt dışı finansmana erişim konusunda başarılı bir performans sergilediğini söyleyen Kılınç, birçok bankanın Eurobond ve sermaye benzeri kredi ihracı gerçekleştirdiğini hatırlattı.
Kılınç, Mart ayından itibaren ise sendikasyon kredilerinin %100’ün üzerinde yenilendiğini belirtti ve buna rağmen, uzun vadeli tahvil ihracında bir yavaşlama olduğunu ve bu alanda maliyetlerin belirleyici rol oynadığını kaydetti. Bankaların uygun koşullar oluşana kadar beklemeyi tercih edeceğini söyleyen Kılınç, ABD'nin faiz politikası, jeopolitik riskler ve küresel ticaret politikalarının Türk bankacılık sektörü üzerinde dolaylı etkiler yaratabileceğini belirterek, özellikle gümrük tarifeleri gibi faktörlerin sektöre etkisinin sınırlı kalacağını sözlerine ekledi.