ABD Merkez Bankası (Fed), 16-17 Eylül’deki Federal Açık Piyasa Komitesi (FOMC) toplantısına ait tutanaklarını yayımladı. Belgeler, Fed yetkililerinin çoğunun artan işgücü piyasası riskleri nedeniyle faiz indirimini desteklediğini, ancak enflasyonun seyri konusunda temkinli kaldıklarını ortaya koydu. Fed, söz konusu toplantıda politika faizini çeyrek puan düşürerek yüzde 4,00-4,25 aralığına çekmişti.
İşgücü Piyasasında Zayıflama Endişesi
Tutanaklara göre birçok üye, istihdam piyasasındaki yavaşlama sinyallerini dikkate alarak, faiz oranının daha nötr bir seviyeye çekilmesi gerektiğini savundu. Bu görüşe göre, iş gücü talebindeki azalma ve ücret artış hızındaki düşüş, para politikasında gevşemeye gidilmesini destekliyor. Ancak bu yaklaşım, ekonomide durgunluk riskini de beraberinde getiriyor.
Enflasyon Kaygısı Devam Ediyor
Öte yandan, komite üyelerinin çoğu enflasyon görünümündeki yukarı yönlü risklere dikkat çekti. Özellikle yüzde 2 hedefinden sapmalar ve tarifelerin fiyatlar üzerindeki belirsiz etkileri, bazı üyelerin faiz indirimi konusunda ihtiyatlı davranmasına yol açtı. Tutanaklarda, “Bazı katılımcılar, politikanın hâlâ yeterince kısıtlayıcı olmayabileceğini, bu nedenle faiz indirimi hızında dikkatli olunması gerektiğini belirtti” ifadesi yer aldı.
Powell: “Politika Hâlâ Kısıtlayıcı Seviyede”
Fed Başkanı Jerome Powell, toplantı sonrasında yaptığı açıklamada, mevcut para politikasının “açık şekilde kısıtlayıcı bir seviyede” olduğunu söyledi. Powell, faiz oranlarının düşürülmesine yönelik baskılara rağmen, “faizleri daha fazla düşürme konusunda şu anda bir taahhütte bulunmuyoruz” diyerek temkinli bir duruş sergiledi.
Piyasalar Ne Bekliyor?
Finansal piyasalarda, tutanakların ardından Fed’in yıl bitmeden bir faiz indirimi daha yapabileceğine yönelik beklentiler güçlendi. Ancak yatırımcılar, enflasyonun kalıcılığı ve büyüme verilerindeki zayıflama arasındaki dengeye göre hareket edilmesi gerektiği görüşünde. Fed’in bir sonraki toplantısı 28-29 Ekim tarihlerinde yapılacak ve alınacak kararlar, yılın son çeyreğine ilişkin para politikası yönünü belirleyecek.
