Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Türkiye'nin ekonomik istikrar ve dezenflasyon sürecine dair önemli açıklamalarda bulundu. 2025 Eylül ayında yıllık tüketici enflasyonunun 2024 yılı sonuna kıyasla %11,1 düştüğü belirtildi. Bu düşüşte, Türk lirasında yaşanan görece istikrarın ve temel mal fiyatlarındaki gelişmelerin olumlu etkisi vurgulandı.
Enflasyon ve Maliye Politikaları
Hizmet enflasyonunda özellikle kira kalemindeki ataletin manşet enflasyon üzerinde baskı oluşturduğu, gıda fiyatlarında ise olumsuz iklim koşullarının arzı kısıtlayarak iyileşmeyi sınırladığı ifade edildi.
Orta Vadeli Program dönemi sonunda enflasyonun tek haneli seviyelere çekilmesi hedefleniyor.
Toplam talep politikalarının yanı sıra arz yönlü adımlarla desteklenen dezenflasyon süreci, sosyal konut ve gıda arzının artırılmasıyla güçlendirilecek.
Enflasyonla mücadelenin, kalıcı refahı artırma ve gelir dağılımında adaleti sağlama hedeflerinin bir parçası olduğu vurgulandı.
Dış Ekonomik Göstergeler
2025 Eylül ayı itibarıyla yıllıklandırılmış ihracat 269,7 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti.
İthalatın 2025 yılında 367 milyar dolar seviyesinde olması bekleniyor.
17 Ekim 2025 itibarıyla uluslararası brüt rezervler, bir önceki yıla göre 39,1 milyar dolar artışla 198,4 milyar dolara ulaştı ve bu rakam Türkiye tarihinin en yüksek seviyesi oldu.
Bütçe ve Mali Disiplin
2024 yılında bütçe açığı 2 trilyon 108 milyar lira, GSYH'ye oranı %4,7 oldu. Deprem harcamaları hariç bu oran %3 olarak gerçekleşti.
2025 yılında bütçe açığının GSYH'ye oranı %3,6 olarak öngörülüyor.
2026 yılı bütçesi için gelir tahmini 16 trilyon 216 milyar lira, gider tahmini 18 trilyon 929 milyar lira.
Bütçe açığının GSYH'ye oranı %3,5, deprem harcamaları hariç %2,7 olacak.
Faiz giderlerinin 2002’de GSYH’nin %14,3’üne karşılık gelirken, 2026 yılında bu oranın %3,5’e düşürülmesi hedefleniyor.
2026 bütçesinin 29 milyar liralık faiz dışı fazla vermesi bekleniyor.
Sosyal ve Yapısal Yatırımlar
2026 yılında deprem riski azaltma, hasar giderme ve deprem bölgesinde yaşam desteği için 53 milyar lira ayrıldı.
Eğitim bütçesi 2026 yılında 2 trilyon 896 milyar liraya çıkarıldı. Bu, merkezi bütçenin %15,3’üne denk geliyor.
2002’de eğitime ayrılan bütçe payı %9,4 iken, bu oran 2026’da %15,3’e yükseldi.
Milli Eğitim Bakanlığı bütçesi 2026 yılında 1 trilyon 944 milyar lira olacak.
Öğretmen sayısı 2002-2003’te 515 bin 253 iken, 2024-2025 itibarıyla 1 milyon 61 bin 510’a ulaştı.
Yeni dersliklerin inşası, okulların depreme dayanıklılığının artırılması, bilişim altyapısının güçlendirilmesi ve internet erişiminin yaygınlaştırılması gibi eğitim altyapı yatırımları devam ediyor.
Araştırma üniversiteleri özel programlarla desteklenmekte, araştırma altyapısı yatırımları hız kesmeden sürdürülmektedir.
Yılmaz, bütçenin artık “faiz bütçesi” değil, “hizmet bütçesi” haline getirildiğini vurgulayarak, mali disiplinin korunduğu bir ortamda üretim, istihdam ve sosyal korumanın bir arada ilerlediğini ifade etti.