Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumunun (BDDK) yayımladığı son haftalık bülten, sektörün kredi hacminde sınırlı ancak istikrarlı bir artış yaşandığını gösteriyor. 28 Kasım haftasında toplam kredi hacmi, önceki haftadaki 21 trilyon 843 milyar 945 milyon liradan 22 trilyon 81 milyar 194 milyon liraya yükseldi. Bu artış, genel görünümde güçlü bir ivme olmaktan ziyade, yatay bir seyrin sürdüğüne işaret ediyor.
Ticari ve Tüketici Kredilerinde Yatay Büyüme
BDDK’nın açıkladığı 13 haftalık yıllıklandırılmış ve kur etkisinden arındırılmış büyüme verileri, ticari kredilerde yüzde 51,2, tüketici kredilerinde ise yüzde 21,7 seviyesinde ölçüldü. Bu oranlar, önceki haftalarla kıyaslandığında belirgin bir hızlanma ya da yavaşlama göstermediği için kredi büyümesinin dengeli bir çizgide ilerlediği görülüyor.
Tüketici kredilerinin toplam tutarı, 28 Kasım haftasında 22 milyar 31 milyon lira artarak 2 trilyon 778 milyar 939 milyon liraya ulaştı. Bu kalemde bireysel ihtiyaç kredileri, konut kredileri ve taşıt kredileri gibi son kullanıcıya yönelik ürünler yer alıyor. Taksitli ticari kredilerde ise 22 milyar 263 milyon liralık artış yaşandı ve toplam tutar 3 trilyon 277 milyar 596 milyon liraya çıktı. İşletmelerin faaliyet finansmanı için kullandığı bu kredilerdeki artış, reel sektörün finansman ihtiyacının sürdüğünü gösteriyor.
Takipteki Alacaklarda Artış
Sektörün kredi portföyündeki riskleri gösteren takipteki alacaklar (NPL) kalemi, 28 Kasım itibarıyla önceki haftaya göre 8 milyar 886 milyon lira artarak 557 milyar 444 milyon liraya yükseldi. Bankaların tahsilatında gecikme yaşanan bu alacakların önemli bir bölümü için karşılık ayrılması gerekiyor. Nitekim açıklanan verilere göre, takipteki alacakların 406 milyar 465 milyon liralık kısmına özel karşılık ayrıldı. Bu durum, sektörün risk yönetiminde ihtiyatlı bir yaklaşım izlemeye devam ettiğini gösteriyor.
Yasal Öz Kaynaklarda Sağlam Büyüme
Bankacılık sisteminin finansal dayanıklılığı açısından kritik öneme sahip yasal öz kaynaklar da 28 Kasım haftasında önemli bir artış kaydetti. Söz konusu dönemde yasal öz kaynaklar 32 milyar 304 milyon lira artarak 4 trilyon 839 milyar 338 milyon liraya yükseldi. Öz kaynaklardaki bu büyüme, bankaların sermaye yeterlilik oranları açısından güçlü bir pozisyon koruduğuna işaret ediyor. Ekonomik dalgalanmalara karşı dayanıklılığı artıran bu gelişme, aynı zamanda kredi verme kapasitesini de destekliyor.
