Altın piyasası, 2025 yılının son çeyreğine girerken rekor üstüne rekor kırmaya devam ediyor. Son haftalarda hızlı bir yükseliş trendine giren altın, 8 Ekim itibarıyla ons başına 4.000 doları aşarak tarihi bir eşiği geçti. Kısa sürede 4.300 doların üzerine çıkan sarı metal, yatırımcıların ilgisini yeniden üzerine çekti.
Yıl başından bu yana altının değer artışı yüzde 52’yi, Ocak 2024’ten itibaren ise yüzde 95’i buldu. Bu güçlü yükseliş, küresel piyasalarda güvenli liman arayışının ve merkez bankalarının yoğun alımlarının etkisiyle hız kazandı.
Büyük Bankalardan Rekor Altın Tahminleri
Altın fiyatlarındaki bu hızlı yükseliş, uluslararası yatırım bankalarının da projeksiyonlarını güncellemesine neden oldu. Goldman Sachs, geçtiğimiz haftalarda yayımladığı raporda 2026 yılı altın tahminini ons başına 4.900 dolar seviyesine yükseltti. Ancak bu tahminin hemen ardından Bank of America (BoA) daha iddialı bir öngörüyle çıtayı 5.000 dolar seviyesine taşıdı.
Money Metals Exchange verilerine göre, BoA’nın 2026 hedefi önceki 4.400 dolarlık tahminden 5.000 dolara çıkarıldı. Banka ayrıca, 2025 yılı ortalama altın fiyatını 4.600 dolar olarak öngördü. Uzmanlar, bu düzeltmenin altın piyasasında süregelen güçlü talebi ve ekonomik belirsizlikleri yansıttığını belirtiyor.
Yükselişin Arkasındaki Temel Etkenler
Analistlere göre, altındaki bu rekor tırmanışın ardında birden fazla faktör bulunuyor. Reuters’ın haberine göre, altın fiyatlarını yukarı çeken başlıca unsurlar arasında:
Jeopolitik gerginliklerin artması,
ABD Merkez Bankası’nın (Fed) faiz indirimi beklentileri,
Merkez bankalarının agresif altın alımları,
Doların küresel ölçekte zayıflaması (de-dolarizasyon),
ETF’lerden gelen güçlü yatırımcı girişleri yer alıyor.
Özellikle “de-dolarizasyon” olarak adlandırılan süreç, yani ülkelerin rezervlerinde ABD doları yerine altına yönelmesi, fiyat artışının en önemli itici gücü olarak öne çıkıyor.
BoA: “Ekonomi Politikaları Altını Destekliyor”
Bank of America analistleri, altın fiyatlarındaki artışın yalnızca ekonomik belirsizlikten değil, aynı zamanda Washington yönetiminin alışılmadık ekonomi politikalarından da beslendiğini belirtiyor. ABD’nin genişleyici mali tutumu, artan bütçe açıkları ve küresel borç yükü, yatırımcıları güvenli liman arayışına yönlendiriyor.
Analistlere göre, bu dinamiklerin 2026 yılına kadar sürmesi halinde altın fiyatlarının 5.000 dolar seviyesine ulaşması olası. Ayrıca, faiz oranlarının düşmeye başlamasıyla birlikte tahvil getirilerinin gerilemesi, altını yatırım açısından daha cazip hale getiriyor.
