Batı Karadeniz Bölgesi’nde meydana gelen sel felaketi ardından beş bakanın Zonguldak, Bartın, Karabük, Kastamonu ve Sinop’ta görevlendirildiğini anlatan Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, Zonguldak’taki araştırmalar ardından Afet Koordinasyon Merkezi’nde açıklamalarda bulundu. Bakan Kirişci, “Dün akşam Cumhurbaşkanımız kabine toplantısı sonrası beş bakan olarak bizleri her birimizi bir ile görevlendirmiştir. Bu görevimiz çerçevesinde bendeniz Zonguldak’ta, İçişleri Bakanımız Süleyman Soylu Bartın’da, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanımız Derya Yanık Karabük’te, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanımız Murat Kurum Kastamonu’da, Ulaştırma ve Alt Yapı Bakanımız Adil Karaismailoğlu da Sinop’ta şu anda görevli. Bizim birincil derecede sorumluluğumuz, görevimiz her şeyden önce Cumhurbaşkanımızdan almış olduğumuz talimat gereği de vatandaşımızın yanında olduğumuzu; onların her türlü sıkıntılarını gidermek üzere burada olduğumuzu göstermekti. Burada da yerel unsurlarımız var. Bir taraftan valiliğimiz, belediyelerimiz, AFAD bu işin koordinasyonunu üstlenen bizim en mühim güzide kurumumuz. Onların buradaki yerel unsurları. DSİ, Orman Bölge Müdürlüğümüz ve onların yerel birimleri, İl Tarım Orman Müdürlüğümüz ve ilçe teşkilatlarımız, il başkanlarımız, gönüllü kardeşlerimiz var. Onlar da bu faaliyetlerde etkin rol alıyorlar. Hep beraber sahadayız. Bu beş il içerisinde şu ana kadar pazar günü saat 15.00 sıralarında başlayan ama öncesinde Meteorolojimizin erken uyarı ile hepimizi teyakkuz haline geçirmesi sonrası bir anda tüm birimlerimiz, teşkilatlarımız sahada bu görevleri üstlenmiş vaziyette” diyerek konuştu.
“Alınan önlemlerle hamdolsun insan kaybı noktasında kaybımız yok”
Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, Haziran ayının sonu olmasına karşın yağışla karşı karşıya kalındığını; bu vaziyetin küresel ısınma kavramının sahadaki uygulaması olduğunun altını çizdi. Kirişci, “Şunu baştan belirtmekte fayda var. Bazı şeyler vardır ki bunlar yaşanılarak tecrübe ediliyor. Keşke bunları hiç tecrübe etmeden doğrudan uygulayabiliyor olsak. Ama bazı uygulamalar var ki millet olarak da böyleyiz. Ben hep 1999 depremini, Marmara Depremi’ni hep örnek veririm. Türkiye’de 1999 öncesinde de depremler yaşanıyordu. Herkes 1999 depremiyle öğrendi ki Türkiye deprem ülkesi. Ondan sonra mevzuat ve davranışlarımızda pek çok değişiklikler gündeme geldi. Buradan da şuraya gelmek istiyorum. Malumunuz 21 Haziran günü de AFAD ile beraber tüm unsurlarla Muğla’mızın Marmaris ilçesinde Değirmenyanı diyerek adlandırdığımız bölgede çıkan yangın tabii ki o bir kasti yangın. Faili yakalandığı için söylüyorum. Ama iklim değişikliği dendiğinde altını doldurmamız artık kolay oluyor. Zira bugün Haziran’ın 29’unda adeta ilkbaharın ilk günleriymiş yahut sonbaharın ortasıymış gibi yağışla karşı karşıyayız. Bu iklim değişikliği küresel ısınmanın dediğimiz kavramın sahadaki uygulaması. Bu çerçevede de burada bize gelen o mesaj doğrultusunda alınan önlemlerle beraber hamdolsun, bir insan can kaybı noktasında kaybımız yok” diyerek konuştu.
“Beş il içerisinde Zonguldak en hafif atlatan il oldu diyebiliriz”
Bakan Kirişci, sel felaketine ilişkin Zonguldak’taki vaziyeti da değerlendirdi. Sel felaketinden etkilenenlerin Kredi Yurtlar Kurumu’na ait yurtlara yerleştirildiğini aktaran Bakan Kirişci, sözlerini şu şekilde sürdürdü:
“Maddi kayıplarımız var. Onu da birazdan arz edeceğim. Ancak özellikle büyükbaş, küçükbaş hayvan konusunda zayi olan telef olan canımız da yok. Öbür canlılarla alakalı elimizde ifade etmek gerekirse bir envanterimiz yok. Bundan dolayı bu beş il içerisinde Zonguldak, en hafif atlatan il oldu diyebiliriz. Önümüzde yarın var. Meteoroloji ve AFAD’ın uyarısı düne önceki güne göre yarının daha iyi geçeceği yönünde olduğu için ifade ediyorum. Şu anda görünen biçimiyle öyle bir Zonguldak olarak bir artımız, biraz pozitif düşünebileceğimiz yönümüz var. Maddi olan hususlar yerine konulur. Devletimiz, hükümetimiz, Cumhurbaşkanımız özellikle bu konularda vatandaşımızın en ufak bir maddi kayıp içerisinde olmaması ismine bu konularda atılması gereken tüm adımları atacaktır. Atılması talimatını zaten bizlere vermiştir. Biz şu aşamada yalnızca gözlemde bulunduk. Suyun çekilmesiyle beraber oralara girilebilir hale geldikten sonra zarar ziyan tespitleri yapılacak. Bu tespitler alakalı kurumlarımıza yönlendirilecek ve ondan sonra da vatandaşımızın yaraları sarılmaya çalışılacak. Şu anda açta, açıkta hiçbir vatandaşımız yok. Bu gerçekten mühim. Çünkü evleri bu taşkından dolayı zarar görmüş olan kardeşlerimizin, ki 200 civarında. Bunlar KYK yurtlarında konuk edilmekte ve buralarda her türlü ihtiyaçları karşılanmaktadır. AFAD’ın bu kardeşlerimize 5’er bin liralık yardımı da başlangıç için ferahlatıcı, acıyı bir miktar dindirici etkisi vardır. Tarımla alakalı özellikle sera alanları ve biraz da kotun düşük olduğu yerlerde yoğun taşkın sebebiyle seralarda bir olumsuzluk var. Ama şu var. Bu sular çekildikten sonra temennimiz vatandaşlarımız bu ürünlerine fazla bir zarar ziyan vermemiş olmasıdır. Tarla bitkilerinin de olduğu yerler var. Onların üstündeki sudan dolayı vaziyetlerini bilemiyoruz. Hayvan barınaklarından selden yahut taşkından etkilenen birkaç hayvan barınağı var. Onları da belirlenecek Gene bu civciv üreticisi olan kanatlı sektörün de faaliyet gösteren bir işletmenin de mağduriyetini bilgi olarak biliyoruz. Ayrıntıyı konusu tespit çalışmaları tamamlandıktan sonra göreceğiz. Zonguldak ilimiz de on adet sahada görmüş olduğunuz araçlar var. 27’de burada görevlendirdiğimiz personel var. İhtiyaç duyulması halinde beş ilin dışındaki çevre illerden ve onların uzağındaki araç ve gereçler bu bölgeye kullandırılabilecek vaziyettedir. İnşallah bunlara da gerek olmayacaktır. Vatandaşlarımızın bu sıkıntılı olan heyelandan ve evlerden uzak durmaları, şu anda tespit edilmemişse bile kendilerinin bu konularda hassas davranmaları bizim idareciler olarak en büyük sorumluluğumuzdur. Onlara yapabileceğimiz mühim bir telkindir. Hiçbir vatandaşımızın selden sonra bir de heyelan gibi risk altında yaşamalarına gönlümüz razı değildir. Valiliğimiz belirlenen evlerin hemen boşaltılması konusunda lüzumlu aksiyonu aldı.”
“Her eline kazma kürek alan işe girişirse üç gün sonra o insanların da ziyan olduğunu görüyorsunuz”
Bakan Kirişci, AFAD’ın Türkiye’nin iftihar etmesi gereken bir kurum haline geldiğinin altını çizdi. Kirişci, bir önceki seneye göre değerlendirildiğinde vatandaş memnuniyeti ve işlerde düzen olduğunu anlattı. Beraber çalışmanın bu tür afetlerde mutlaka olması gereken şeyler olduğunu söyleyen Bakan Kirişci, “Bir kısım yerler suyun altında. Bir kısım yerler içerisine girilemeyecek vaziyette. Görüyoruz. Seraları o anlamda değerlendiriyorum. Görüyoruz o suyu. Su çekildikten sonra seradaki imalat faaliyetleri ne ölçüde devam edebilir bizim kendi teknik ekibimiz karar verebilir. Hiçbir biçimde vatandaşlarımızı mağdur etmeyeceğiz. İhtiyaçlarının karşılanması noktasında lüzumlu adımlar atılacak. AFAD gerçekten Türkiye’nin iftihar etmesi gereken bir kurumu haline geldi. Tüm doğal afetleri koordine eden bir kurum haline geldi. Biz bunu Marmaris’teki yangında da Süleyman Soylu bakanımızla da uyum ve ahenk içerisinde gerçekleşti. Bir önceki seneyle mukayeseye göre vatandaş memnuniyeti ve işlerde de tertip ve düzen gördük. Bu beraber çalışmanın, bu tür afetlerde mutlaka olması gereken şeyler. Yoksa her eline ben buraya yardım edeceğim deyip kazma kürek alan bu işe girişirse üç gün sonra o insanların da ziyan olduğunu ve yeterince katkı sağlayamadığını görüyorsunuz. Bunları bir tertip düzen içerisinde gerçekleştireceğiz ve zarar ziyanı karşılayacağız” dedi.
Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, yakın süreçte Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın teşrifleriyle Karadeniz doğalgazının karaya olan bağlantısında ilk borunun kaynağının yapıldığını hatırlattı. Kirişci, “Bizim için Zonguldak artık Türkiye’ye mal olmuş bir coğrafya. Bizim bu coğrafyaya gözümüz gibi bakmamız gerekiyor. Bu coğrafyaya olan alakamız yalnızca Zonguldak’ta yaşayan vatandaşların alakasıyla sınırlı değil” şeklinde konuştu.
Bakan Vahit Kirişci, Zonguldak’taki araştırmalarını tamamladıktan sonra ilden ayrılmak üzere Zonguldak Havaalanı’na hareket etti.
Bakan Kurum ve Bakan Karaismailoğlu, Bozkurt’ta çalışmaları yerinde inceledi
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum ile Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, selin vurduğu Kastamonu’nun Bozkurt ilçesinde araştırmalarda bulundu. Bakan Kurum, “Dere yatağının ağzının genişletilmesiyle büyük bir afeti en az hasarla atlattık” şeklinde konuştu.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum ile Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, selin vurduğu Kastamonu’nun Bozkurt ilçesinde araştırmalarda bulundu. Bakan Kurum ve Bakan Karaismailoğlu, şehir merkezini ve yıkılan köprüleri yerince inceledi. Daha sonra ise esnafları ziyaret eden iki bakan, vatandaşlara geçmiş olsun dileklerinde bulundu. İş yerlerini gezen Bakan Kurum ve Bakan Karaismailoğlu, esnafları ziyaret ederek iş yerleriyle ve alt yapıyla alakalı problemlerini dinledi. Bir kıraathaneye oturan bakanlar vatandaşlarla sohbet etti, istek ve isteklerini dinledi.
Bakan Kurum ve Bakan Karaismailoğlu, yeni yapılacak köprüyle alakalı yetkililerden bilgiler aldı. Bakan Kurum, “Dere yatağının ağzının genişletilmesiyle büyük bir afeti en az hasarla atlattık” şeklinde konuştu. Daha sonra ise Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Karaismailoğlu, göçen köprüleri ve yollarda oluşan hasarları yerinde inceledi.
Öte yandan, Bozkurt ilçesinde saat 20.00’de Afet Koordinasyon Merkezinde toplantı yapılması, daha sonra son vaziyet hakkında açıklama yapılması bekleniyor.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Kurum: “16 binada 36 bölümün ağır hasarlı olduğu yahut yıkık olduğunun tespitini yaptık”
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Kastamonu’nun Bozkurt ilçesindeki İl Koordinasyon Merkezinde yaptığı açıklamada, “Selden etkilenen bütün illerimizde hasar tespit çalışmaları bugün itibari ile yapılmış, 259 binada bin 554 bağımsız bölüde hasar tespit çalışmaları bugün için yapılmıştır. Bu çerçevede 16 binada 36 bölümün ağır hasarlı olduğu yahut yıkık olduğunun tespitini yaptık” şeklinde konuştu.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Kastamonu’nun Bozkurt ilçesindeki İl Koordinasyon Merkezinde katıldığı toplantının sonrasında açıklamalarda bulundu. Bütün ekiplerin problemleri çözmek için sahada olduğunu söyleyen Bakan Kurum, “Vatandaşlarımızın sıkıntılarını gidermek, problemleri ve sıkıntıları çözmek için bütün bakanlıklarımız, AFAD, Kızılayımız, UMKE’miz, jandarmamız, arama kurtarma ekiplerimiz, emniyetimiz ve sağlık ekiplerimiz Türkiye Aft Planı çerçevesinde sahada canla başla çalışmaktadır. Valilerimizin koordinasyonunda AFAD’la yaptığımız sürecimizi 2 saat aslına göre yürütmekteyiz. Şu anda Bozkurt’ta Kastamonu İl Koordinasyon Merkezindeyiz. Yağışları ilk başladığı ilk andan itibaren bilgileri milletimizle bağışlamak için bir aradayız” şeklinde konuştu.
“Vatandaşlarımızın önüne uyarılar anlık olarak düştü ve vatandaşlarımız da tedbirlerini aldılar”
Erken uyarı sistemi sayesinde vatandaşların güvenli alanlara yönlendirilmesinin önemine dikkat çeken Kurum, “Bu ilk kez erken uyarı sistemi devreye girdi. Bu da dünyada nadir ülkelerin uyguladığı bir sistemdir. Kırmızı uyarı verdiğimiz Düzce, Zonguldak, Bartın, Karabük, Kastamonu, Sinop’ta toplamda 13 il AFAD müdürlüğü ve öbür il kurulu kuruluş görevlerinden bütün illerde 4 bin 884 personel ve 954 araçlarla sahadayız. Kastamonu’da sel sebebi ile Küre İkizciler köyü mevkiinde bir vatandaşımız kayıp. Ekiplerimiz arama çalışmalarını ara vermeden yürütmektedir. Bu selden önce ilk kez Türkiye’de bu uyarı sistemi devreye girdi Meteorolojiden aldığımız bilgileri AFAD’a ulaştırarak vatandaşlarımızı selden etkileyecek alanlardan bir fiil valiliklerimiz, belediye başkanlarımız ve kaymakamlarımızın koordinesinde uzaklaştırdık. Böylece meydana gelmesi muhtemel can kayıplarının önüne geçtik. Vatandaşlarımızın önüne uyarılar anlık olarak düştü ve vatandaşlarımız da tedbirlerini aldılar. Yağışlardan etkilenecek 7 ildeki vatandaşlarımıza dikkatli olmaları ve güvenli alanlara intikal etmeleri, dere güzergahlarından uzaklaşmaları için SMS gönderildi. Kırmızı tehlike gördüğümüz alanlar içinde hücresel veri mesajlarını vatandaşlarımıza gönderdik” diyerek konuştu.
“İnebolu’da 24 saat içerisinde metrekareye 159 kilogram yağış düşmüştür”
Yağışın boyutuna dikkat çeken Bakan Kurum, “Yaptığımız ölçümlere göre, geçen sene Ağustos ayında yaşadığımız şiddetin aşağı yukarı aynısını bu sene Kastamonu Bozkurt, Abana, İnebolu’da bir fiil görmüş olduk. İnebolu’da 24 saat içerisinde metrekareye 159 kilogram yağış düşmüştür. En çok yağış düşen bölgelerimiz İnebolu, Küre ve Çatalzeytin ilçelerimizdir” dedi.
Yağışlarla alakalı uyardı
Beklenen yağışlarla alakalı uyarılarda bulunan Bakan Kurum, “29 Haziran saat 06.00’ya kadar da beklenen yağılarımız var. Bursa, Balıkesir kuzey kesimleri, Zonguldak, Bartın, Karabük, Kastamonu, Amasya ve Ordu çevreleri ile Samsun’un iç kesimlerinde yerel olarak yağışın güçlü olması bekleniyor Meteoroloji Genel Müdürlüğünden yapılan uyarılara göre bu illerde sarı uyarı verilmiştir. Bu anlayışla AFAD’ımız valilerimiz ile beraber, bu saydığım illerde koordinasyonu yapmaktadır” ifadelerini kullandı.
“824 personelle bin 180 kardeşimiz tahliye edilmiştir”
Sel bölgelerinde verilen hizmetlerle alakalı bilgi veren Kurum, “Sahada Türkiye Afet Planı çerçevesinde ekiplerimiz var. Afet sağlık gurubumuz, ambulans ve UKE ekiplerimiz olmak üzere toplada bin 955 personel ve 262 araçla bir fiil vatandaşlarımızın isteklerini karşılamaktayız. 6 ilde kırmızı seviyede alarm verdiğimiz bölgelerde 177 vatandaşımız tahliye edilmiştir. Şu ana kadar 5 bin 114 vatandaşımıza beslenme hizmeti erilmiştir. 5 ilimizde jandarmamız, AFAD’ımız, gönüllerimiz de olmak üzere 824 personelle bin 180 kardeşimiz tahliye edilmiştir. Gelen istekler doğrultusunda 409 vatandaşımız misafirlerimiz, oteller ve yurtlarımıza yerleştirilmiştir” dedi.
“Atılması gereken adımlar atılmış, çalışmalar devam etmektedir”
“Enerji grubu, tüm illerde yoğun bir biçimde faaliyet göstermekte” ifadelerine yer veren Kurum, “118 köye 26 bin abone bu sellerden etkilenmiş vaziyette. Bütün illerimizde koordineli halde müdahaleler yapılmakta. Haberleşmeye ilişkin 7 baz istasyonu kurulmuş, istekler doğrultusunda vatandaşlarımızın ihtiyaçları giderilmektedir. Hasar tespit çalışmalarını Yapı İşleri Genel Müdürlüğümüz valiliğimizin koordinesinde ve gelen şikayetler üstüne yapmaktadır. Kastamonu, Bartın’da Yapı İşleri Genel Müdürlüğümüz ve çevre illerden gelen bütün ekiplerimizi sevk ettik. Mobil laboratuvarlarımız, dronlarımız, insansız hava araçları ve lazer tarama araçları selden etkilenen alanlarda hazır bir biçimde beklemektedir. Yol ve köprülerde hasarlar var. Valiliklerin sorumluluk alanlarında, Karayolları Genel Müdürlüğümüz görev alanındaki yollarda hasar tespit çalışmaları yapılmış, bu çerçevede atılması gereken adımlar atılmış, çalışmalar devam etmektedir” şeklinde konuştu.
“16 binada 36 bölümün ağır hasarlı olduğu yahut yıkık olduğunun tespitini yaptık”
Kapanan köy yolları ile alakalı de bilgi veren Bakan Kurum, “Kastamonu özelinde Cide, Doğanyurt, İnebolu, Özlüce mevkii ve Zarbana köprüsü hasar gördüğü ulaşıma kapanmıştır. Ağlı-Şenbazar arasındaki Valay-1 köprüsü ile Kesmekayrak köprülerinin dolgusu zarar görmüş, onarım çalışmaları devam etmektedir. Selden etkilenen bütün illerimizde hasar tespit çalışmaları bugün itibari ile yapılmış, 259 binada bin 554 bağımsız bölüde hasar tespit çalışmaları bugün için yapılmıştır. Bu çerçevede 16 binada 36 bölümün ağır hasarlı olduğu yahut yıkık olduğunun tespitini yaptık. Kastamonu da 2 bina, 3 bağımsız bölüm, Bartın’da 7 bina, 29 bağımsız bölümün ağır hasarlı olduğu, Karabük’te 5 bina 12 bağımsız alanın ağır hasarlı olduğunu belirledik. Düzce de de 2 bina ve 2 bağımsız bölüm ağır hasarlı olarak belirlendi. Köy yollarımız da kapanmalar var. Derelerin taşması ve dere ıslahlarının bozulması nedeniyle bazı köylerimize ulaşma konusunda dün itibari ile sıkıntılar vardı. Bugün itibari ile gerek DSİ, Tarım Bakanlığımız, Valiliklerimiz köylerimize ulaşım konusunda seferlik anlayışı ile çalışmalarını sürdürmekte. Ulaşımın sağlanamadığı köylerde ihtiyaçlar ekiplerimiz tarafından karşılanmakta. Altyapı yatırımlarına baktığımızda, Bozkurt ilçesindeki bir mahallemize su verilemiyordu. Verilmeye başlandı. Abana ve İnebolu’ya dünden itibaren kışı olarak su verilmiştir, yarın itibari ile ilçelere su verilecektir. Şenpazarı’ndaki arızalar giderilmiştir. Kastamonu merkezde kentin yüzde 40’nı besleyen hatta zarar var. İçme suyu hattında İller Bakası ve belediyemiz ortak bir çalışma yürüterek vatandaşlarımızın ihtiyaçları giderilecek. Bartın’daki kışı arızalar giderildi, Sinop Türkeli içme suyu hattındaki arızlar giderildi. Düzce merkezi besleyen içme suyu hattında da onarım çalışması yapılacak” şeklinde konuştu.
“Büyük bir felaketin önüne geçtiğimizi söyleyebiliriz”
Alınan önlemlerin olası faciayı engellediğini söyleyen Kurum, “Geçen sene Kastamonu’da bir sel yaşandı ve en çok etkilenen ilçemiz Bozkurtumuz olmuştu. Aynı metrekareye düşen yağış bu sene da meydana geldi. Geçen sene burada aldığımız kararlar sayesinde dere yatağındaki bütün binaların kaldırılması, ilçemizdeki yağmur suyu hatlarının yapılası ile yaşadığımız milatla, önlemlerle yıkımın, zararın büyümesine engel olunmuştur. Büyük bir felaketin önüne geçtiğimizi söyleyebiliriz” dedi.
“Seferberlik ruhu içerisinde çalışmalarımızı yürütüyoruz”
Devletin bütün kurumları ilse sahada olduğuna dikkat çeken Bakan Kurum, “Milletimizin şunu iyi bilmesini isterim; Cumhurbaşkanımızın talimatları doğrultusunda devletimizin bütün kurumları, kusursuz bir biçimde bir koordinasyon içerisinde, alakalı bütün bakanlıklarımızın, yetkili kuruluşlarımızın destekleri ile vatandaşımız ve milletimizle seferberlik ruhu içerisinde çalışmalarımızı yürütüyoruz. Milletimizin acılarını dindirebilmek, ihtiyaçlarını giderebilmek için 7 gün 24 saat esaslı çalışıyoruz. Bu işler tamamlanana kadar tüm ekiplerimiz sahada olacak. Hasar tespit çalışmaları yapılmaktadır, daha önceki afetlerde, sellerde olduğu gibi vatandaşlarımızın bütün yaralarını saracağımızı ifade ediyorum” diye selden etkilenenlere “geçmiş olsun” dileklerinde bulundu.
İçişleri Bakanı Soylu, Bartın’da bin 53 su baskını meydana geldiğini açıkladı
Batı Karadeniz’i etkisi altına alan sel felaketi sebebiyle Bartın’da araştırmalarda bulunan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, şehirde bin 53 su baskını olayının meydana geldiğini açıkladı.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Bartın’da sağanak yağış sonrası su baskını meydana gelen bölgelerde araştırmalarda bulundu. Bartın merkez, Kozcağız ve Hasankadı beldelerinde vatandaşlarla görüşen Bakan Soylu, mağduriyetlerinin en kısa zamanda giderileceğini söyledi. İncelemelerin sonrasında lüzumlu talimatları veren Soylu, Bartın’da 112 Kriz Merkezinde, Afet ve Acil Vaziyet Koordinasyon Kurulu Toplantısı’nı gerçekleştirdi. Toplantı sonunda basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Bakan Soylu, “Sel afeti oluşmadan önce gerek meteorolojimiz, ortaya koyduğu kırmızı ve turuncu uyarıların hemen akabinde valiliklerimiz, kaymakamlıklarımız, belediyelerimiz, hep beraber bir duyarı ortaya koydular. AFAD’ımızın erken uyarı sistemi olarak nitelendirdiği hücresel mesaj olarak ve bir uyarı mesajı olarak alakalı bölgelere iletildi. Böylece vatandaşlarımız da kendi önlemlerini almaya, kamu da kendi önlemini almaya başladı. Bu kadar yoğun bir yağışta eğer bu önlem daha önceden alınmamış olsaydı Allah korusun daha büyük maliyetlerle karşı karşıya kalınabilirdi” şeklinde konuştu.
Bakan Soylu, Bartın ilinde taşkından dolayı bin 53 su baskını olduğunu söyleyerek, “Bunun 518’i konut. Gelen ihbarlara da mühim ölçüde gidildi. 167 işyeri, 327 bodrum, 18’i ise zemin ve depo öbür 9 tanesi de ahır gibi bir bilançomuz var” diyerek konuştu.
“Sayın Kılıçdaroğlu bir an önce bu yoldan çıkmanızı temenni ediyorum”
Konuşmasında CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na yüklenen Soylu, şunları belirtti:
“Kente gelen rusubatı temizlemek suretiyle kenti eski haline döndürebilmek için ciddi bir çaba sarf edilmektedir. Bu esnada maalesef her afette her depremde yaşadığımız gibi bu afette de bunu yaşıyoruz. Yangında da yaşıyoruz. Şuanda de yaşıyoruz. Buradaki arkadaşlarımız gayret gösteriyoruz. Her birinin bir emeği var. Vatandaşımıza ve doğaya karşı sorumluluğumuz var. Ama ne vatandaşa ne de doğaya karşı sorumluluğu olan ne de hayvana karşı sorumluluğu olan ne de bulunduğu kente karşı, tarihine karşı sorumluluğu olanlar olmayanlar istediğini söyleyip duruyorlar. Ana muhalefet partisi başkanı ‘Bakanların orada ne işi var?’ diyerek bu şekilde bir değerlendirme ortaya koyuyor. Zaten Türkiye’de afet ilk defa oluyor. Biz afetlerle ilk defa karşılaşıyoruz. Zaten Türkiye’de de ilk defa bakanlar afetlere gidiyorlar. Hakikaten Türkiye’de hükumetler seçilir, milletin desteğini alır. Milletimizin zor gününde yanında olmayacağız da elimizden geleni ortaya koymayacağız da ne zaman koyacağız. Bana bu soruyu sorarken kendi arkadaşların tatildeyken onlara niye bu soruları sormazsınız. Şunu demek istiyorsanız bunu anlarız. ‘Sizi tebrik ediyoruz afetlerde buraları hiç bırakmıyorsunuz. Kendi arkadaşlarımızı da tenkit etmek için başka bir yol bulamıyoruz. Fakat sizin üzerinizden sizi eleştirerek onları tenkit ediyoruz diyerek cesaretimiz yetmiyor’ diyerek değerlendirme yapıyorsanız bu ayrı bir siyasi güzergahtır. Bizim aklımız ona yetmez. Biz sözleri direk olarak muhataplarımıza ifade etmeyi tercih ediyoruz. Sayın Kılıçdaroğlu bir an önce bu yoldan çıkmanızı temenni ediyorum. Doğru bir yol tutturmadığınız konusunda bir değerlendirmemiz söz konusu. Biz vatandaşımızın emrine amadeyiz.”
Sel sebebiyle evini terk etmek mecburiyetinde kalan vatandaşlara ilk etapta 3 bin TL yardım yapılacağını aktardı.
Rıdvan Bostancı – Onur Altındağ – Sertaç Özdemir – Emrecan Bayram – Vedat Yunus İkizoğlu – Hasan Ay -İbrahim Şahin Demir – Özgür Kaya