Balıkesir’in Sındırgı ilçesi, 10 Ağustos’ta meydana gelen 6,1 büyüklüğündeki depremin ardından adeta bir “deprem fırtınası” yaşıyor. Aradan geçen üç ayda bölgede 17 binden fazla sarsıntı kaydedildi. Son olarak dün gece 21.20’de yaşanan 4,9 büyüklüğündeki deprem, İstanbul, İzmir, Manisa ve Bursa gibi çevre illerde de hissedilerek büyük paniğe yol açtı. AFAD verilerine göre gece boyunca 4,3, 4,1 ve 4,0 büyüklüğünde üç artçı sarsıntı daha meydana geldi.
Vatandaşların en çok sorduğu soru ise aynı: “Balıkesir’de neden bu kadar sık deprem oluyor?”
Prof. Dr. Okan Tüysüz: “Bu Kadar Fazla Artçı Olağan Değil”
Jeolog Prof. Dr. Okan Tüysüz, yaşanan süreci Türkiye’de benzeri görülmemiş bir durum olarak tanımladı. Tüysüz’e göre artçı depremler, 10 Ağustos’taki 6,1 büyüklüğündeki depremin ardından beklenmedik şekilde güney yönüne doğru yoğunlaştı. 27 Ekim’de yine Sındırgı’nın güneyinde 6,1 büyüklüğünde ikinci bir sarsıntının meydana geldiğini hatırlatan Tüysüz, “6,1 büyüklüğündeki bir deprem için bu kadar fazla artçı olması olağan değil. Bu, klasik bir artçı süreci değil, tam anlamıyla bir deprem fırtınası” dedi.
Sındırgı Depremleri için Uzman Değerlendirmesi
Tüysüz, bu kadar yüksek sayıda sarsıntının Türkiye için bir ilk olduğunu vurgulayarak, “Türkiye genelinde bir yılda kaydedilen deprem sayısı kadar sarsıntı sadece bu bölgede yaşandı” ifadelerini kullandı.
Tüysüz, “Deprem fırtınaları birkaç hafta ya da birkaç ay sürebilir, ancak bu yoğunlukta bir örnek Türkiye’de ilk kez yaşanıyor” diye konuştu.
Tüysüz ayrıca, “Deprem fırtınalarında genellikle çok büyük bir deprem beklenmez. 4 ila 6 büyüklüğünde sarsıntılar yaşanabilir, ancak daha yıkıcı bir deprem olasılığı düşük” değerlendirmesinde bulundu.
Prof. Dr. Şener Üşümezsoy: “Korkulacak Bir Durum Yok”
Bir diğer deprem uzmanı Prof. Dr. Şener Üşümezsoy ise sürecin endişe verici olmadığını belirtti. Üşümezsoy, “Deprem fırtınası korkulacak bir olay değildir. Santorini’de, Bodrum açıklarında da yaşandı. Ana fay hattı kırılmadığı sürece büyük bir tehlike yoktur” dedi.
Üşümezsoy: Sındırgı'nın Altındaki Fay Harekete Geçti
Bölgedeki depremlerin küçük kırıklarda meydana geldiğini vurgulayan Üşümezsoy, “Burada yüzlerce küçük fay var. Bu yüzden enerji küçük depremlerle kontrollü şekilde boşalıyor. Eğer sarsıntılar güneyde yeni bir fay hattına yayılıyor olsaydı, o zaman yeni bir büyük deprem riski gündeme gelebilirdi. Ancak şu an tüm hareket aynı bölge içinde kalıyor” diye konuştu.
Bölgedeki sarsıntıların uzun süre devam etmesi, vatandaşlarda ciddi bir psikolojik yıpranmaya neden oldu. Uzmanlar ise bu tür deprem fırtınalarının zamanla sönümlendiğini, büyük bir yıkıcı deprem beklenmediğini belirtiyor. Ancak Tüysüz, “Süreç bir süre daha devam edecek. İnsanlar bu durumun olağanüstü ama kalıcı olmayan bir doğa olayı olduğunu bilmeli” diyerek vatandaşlara soğukkanlılık çağrısında bulundu.
