Nevşehir’de 34 yıl önce henüz 1 günlükken cami avlusuna terk edilen Ayşe Taş, yıllar süren çetin bir hukuk mücadelesi sonunda biyolojik ailesine ulaştı ve mahkeme kararıyla kimliğini değiştirerek gerçek soyadına kavuştu. Artık resmi olarak Ayşe Taş olarak hayatına devam edecek olan genç kadın, "Artık yeniden doğuyorum" dedi.
34 Yıl Süren Gizem
Yasak bir ilişkinin sonucu olarak dünyaya gelen ve cami avlusuna bırakıldıktan sonra devlet korumasına alınıp başka bir aileye evlatlık verilen Ayşe Taş (eski soyadıyla Neşeli), 18 yaşına geldiğinde biyolojik ailesini bulmak için hukuk mücadelesi başlattı.
Uzun yıllar sonuç alamayan Taş, bir televizyon programına katılmasıyla gelen önemli bir ihbarla annesinin kimliğine ulaştı. Savcılık kararıyla mezar açılarak yapılan DNA testi sonucunda biyolojik annesinin L.S., babasının ise Ömer Taş olduğu kesinleşti.
Ailesini Ararken Kendi Mezarıyla Karşılaştı
Biyolojik ailesini bulma sürecinde büyük bir şok yaşadığını belirten Ayşe Taş, olayın trajik boyutunu şu sözlerle anlattı:
“Çevredeki herkes doğumdan sonra bebeğin öldüğünü ve gömüldüğünü söylemiş. Meğer o mezar benimmiş. Yani ailemi ararken kendi mezarımı buldum.”Taş, doğumundan kısa süre sonra ailesi tarafından cami avlusuna bırakıldığını ve çevreye "Öldü" diye yalan söylendiğini anladı.
"Vicdanen Rahatım"
Mahkeme sürecini tamamlayan Ayşe Taş, soyadını Neşeli’den Taş’a çevirdiğini duyurdu.
Taş, “34 yılın sonunda yeni kimliğim için başvuruda bulundum. Mahkeme sürecim tamamlandı, soyadım artık Taş. Çok uzun yıllar boyunca ‘Ben kimim?’ sorusuyla yaşadım. Artık kim olduğumu biliyorum ve vicdanen rahatım” ifadelerini kullandı.
"Maddi çıkar" iddialarına da yanıt veren Taş, "Benim tek amacım kim olduğumu öğrenmekti. Kimseden maddi beklentim olmadı, bundan sonra da olmayacak” diyerek iddiaları kesin bir dille reddetti.
Ayşe Taş, artık bir soyağacına sahip olmanın mutluluğunu yaşıyor. Genç kadın, “Artık bir soyağacım var. Dedemi, halamı, amcamı görebiliyorum. Bu beni çok mutlu ediyor. Hayatıma oradan devam edeceğim.” dedi.
